12. Ceza Dairesi 2019/8350 E. , 2020/7202 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
106 promil alkollü olan sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile gece saat 02.00 sıralarında aydınlatmanın bulunduğu meskun mahalde iki yönlü caddede seyir halindeyken, mağdur ...’in, cenazeye gitmek için akrabalarını almak üzere yolun sağına park ettiği minibüsün arka kısmına ve minibüsün arkasında bagaja eşya yerleşirmek için yaya olarak bulunan ... ile ...’e çarpması sonucu, ...’in yaşam fonksiyonlarına etkisi (5.) ağır derecede, ..."in yaşam fonksiyonlarına etkisi (6.) ağır derecede olacak şekilde, minibüs içinde bulunan ..., ... ve ..."nın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları ve hazırlık aşamasında her birinin sanıktan şikaetçi olduğu, ancak mahkemece alınan beyanında olayda nitelikli şekilde yaralanan ...’in şikayetinden vazgeçtiği, diğer şikayetçilerin ise tebliğe rağmen duruşmaya katılmadıkları ve dinlenmelerinden vazgeçildiği olay ile ilgili olarak,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kusur durumunun tespitine yönelik Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden veya konusunda uzman bir trafik bilirkişisinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kaza tespit tutanağı ile yetinilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, kusurlu eylemi sonucu iki kişinin nitelikli, üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında ,yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" (f) bendinde yer alan ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında TCK"nın 89/4, 22/3 maddeleri uyarınca tayin edilen 2 yıl 8 ay hapis cezasının aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde, 2 yıl 2 ay 20 gün olarak belirlenmesi gereken cezanın hesap hatası yapılarak 2 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
4-TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.