1. Hukuk Dairesi 2015/7596 E. , 2018/1011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın çekişme konusu 474 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiğini, onun da diğer davalı ...’a temlik ettiğini, ...’in de taşınmazı davalılardan ...’ya temlik ettiğini, ...’nın ise taşınmazı tekrar davalı ...’a temlik ettiğini, yapılan tüm temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı tapunun iptali ile mirasbırakan adına ya da miras payları oranında adlarına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., bedelini ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, mirasbırakanın sağlığında tüm mirasçılara yardımda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., emlak alım satım işi yaptığını, çekişme konusu taşınmazı ..."dan bedelini ödeyerek satın aldığını, satıcıya taşınmazın başka birine satışı yapılıncaya kadar oturması için izin verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, mirasbırakan sağlığında tüm mirasçılarına fiilen mal taksimi yaptığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
Davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; birleştirilen ... .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/484 Esas sayılı dosyasında davacılar ... ve ... tarafından, birleştirilen ... .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/356 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından, ..., ..., ... aleyhine 474 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına ya da miras payları oranında adlarına tescili talebiyle dava açıldığı, davaların ... .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/53 Esas sayılı dosyasında birleştirilip, yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiği anlaşılmaktadır.
Davaların birleştirilmesi halinde, birleştirilen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini koruduklarından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 297/2. maddesi de gözetilerek her bir dava hakkında harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
Taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer ya da mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir.
Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre de, taşınmazın keşif sonucu belirlenen değeri üzerinden eskik harç tamamlanmamış ise, vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
Somut olayda; ... .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/53 Esas sayılı dosyasında 30.000,00-TL, ... .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/484 Esas sayılı dosyasında 30.000,00 TL, ... .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/356 Esas sayılı dosyasında 1.000,00 TL dava değeri üzerinden harç yatırılmak suretiyle dava açılmış, mahkemece yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlatırılmadan yargılamaya devam edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hâl böyle olunca, harç ve vekalet ücretine esas alınması gereken dava değerinin, dava dilekçesinde harçlandırılan miktar olduğu nazara alınarak ayrı ayrı davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, harç ikmal edilmeyen değer üzerinden davalının vekâlet ücretinden sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
Davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.