23. Hukuk Dairesi 2015/9542 E. , 2017/3784 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dosya davacısı ... ile vekili Avukat ....ve davalılardan ... ve ... adına Hazine vekili ....geldiler Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."nun yüklenici sıfatı ile ortaklaşa olarak inşaat yapmak üzere, davalı arsa sahibi ... ile 06.03.2006 sözleşme yaptıklarını, sözleşmeye göre yapılacak 4 katlı ve 8 bağımsız bölümden oluşacak inşaatın zemin kat 2 no"lu dükkan, 1. kattaki 3 ve 4 nolu bağımsız bölüm ile 3. kat 7 ve 8 no"lu bağımsız bölümlerin yüklenicilere ait olacağının kararlaştırıldığını, davalıların müvekkilinin rızası olmaksızın yüklenicilere düşecek 5 bağımsız bölümü de davalı ...
../..
S.2.
Puşuroğlu"na devrettiklerini, tapu müdürlüğünün de sözleşmenin tarafları hazır olmaksızın işlem yaptığından sorumlu olduğunu ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı 5 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili ile birlikte müştereken tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ....Mahkemesi"nin 2009/398 esas sayılı davada davacı vekili, asıl davada dava konusu olan ve hukuka aykırı olarak ... adına tescil edilen 7 ve 8 davalı ... tarafından da muvazaalı işlem ile diğer davalı ... adına devredildiğini ileri sürerek 7 ve 8 no"lu bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde taşınmaz değerlerinin davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ....Mahkemesi"nin 2009/400 esas sayılı davada davacı vekili, asıl davada dava konusu olan ve hukuka aykırı olarak ... adına tescil edilen 8 nolu bağımsız bölümün ... tarafından da muvazaalı işlem ile davalı ......u adına devrediği, davalı ... tarafından da davalı ... ve ..."a ortaklaşa devredildiğini ileri sürerek, 8 no"lu bağımsız bölümün davalılar adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde taşınmaz değerlerinin davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen.... 2009/441 esas sayılı davada davacı vekili, asıl davada dava konusu olan ve hukuka aykırı olarak ... adına tescil edilen 3 ve 4 no"lu bağımsız bölümün, ... tarafından da muvazaalı işlem ile davalı ... adına devrediğini ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı olan 3 ve 4 no"lu bağımsız bölümlerin davalı adına olan kaydının iptali ile davacı ile davalı ... adına müştereken tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde taşınmaz değerlerinin davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşe.... Mahkemesi"nin 2009/431 esas sayılı davada davacı vekili, asıl davada dava konusu olan ve hukuka aykırı olarak ... adına tescil edilen 7 no"lu, davalı ... tarafından da muvazaalı işlem ile davalı ... adına devredildiği, davalı ... tarafından da davalı ... Karahanoğlu adına devredildiğini ileri sürerek, 7 no"lu bağımsız bölümün davalı adına olan kaydının iptali ile davacı ile davalı ... adına müştereken tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde taşınmaz değerinin davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, kat irtifakı işlemi tesisinde davalı idarenin bilgisi dışında davalıların aralarında anlaşarak tescil işlemleri yapmalarında sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekili, davacı ile davalı ..."a ait taşınmaz üzerinde ortaklaşa kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, ancak taşınmazların paylaştırılmasına yönelik ve davacı ile ortaklıklarına ilişkin 12.02.2007 tarihinde tasfiye protokolü yapıldığını, tasfiye protokolüne göre dava konusu yapılan taşınmazlar açısından davacının talepte bulunma hakkının olmadığını, tarafların tasfiye konusunda anlaştıklarının, protokol gereğince ortaklığın sona erdiğini, inşaatın kendisi tarafından bitirildiğini ve kendisi tarafından tasfiye protokolü gereğince ödemeler yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
../..
S.3.
Asıl davada davalı ..., davacı ile ortağı davalı ... aralarında anlaşıp aralarındaki protokolü kendisine sunmaları üzerine ortaklıktan ayrılmış olduklarına kanaat getirerek tapuda işlem yaparak taşınmazları davalı ..."na devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalılar, ... ve ... vekili ile davalı ... taşınmazları önceki malikinden bedelini ödeyerek iyi niyetle satın aldıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı yüklenici ile davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra 09.05.2006 tarihinde ....isimli şirketi kurdukları, celp edilen söz konusu inşaata yönelik ruhsat örneğinden inşaatın yükleniciliğini ....irketine devredildiği ve ruhsatın ... Yapı adına çıkarıldığı, ancak 12/02/2007 tarihli ortak davacı ve davalı yüklenicinin protokol düzenledikleri, protokolün varlığı taraflarca inkar edilmediği ve kabul edildiği, protokolün 8. maddesine göre de, ortaklığın sona erdiği ve .... şirketinin davalı ..."na devredildiği, bir kısım ödemelerin kararlaştırıldığı ve protokole göre artık tüm hak ve borçların davalı ortak yüklenici ..."na geçmiş bulunduğu kabul edildiği, davacının artık sonradan imzalanan protokole göre önceki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı hak talep edemeyeceği, her ne kadar davacı tarafından protokol hükümlerinin yerine getirilmediğinden bahisle protokolün geçerli olmadığı savunulmuş ise de, davalının ibraz ettiği ödemelere yönelik belge örneklerinden ve tüm dosya kapsamından bu iddiası kanıtlanamadığı, arsa sahibi davalı ... aleyhine açılan davanın ise davalının tarafların protokolü kendisine ibraz etmeleri nedeni ile kat irtifakı tesisinden sonra bir kısım taşınmazları davalı ... ve ....devretmiş bulunduğu ve davalı ..."ya bu nedenle sorumluluk yüklenemeyeceği, ... aleyhine de dava açılmış ise de, Tapu Sicil Müdürlüğünce kat irtifakının arsa sahibi, ..."ın vekili sıfatı ile hareket eden yüklenici ..."nun vekil sıfatı ile .... 30.01.2007 tarih ve 1271 yevmiye nolu bağımsız bölüm listesi ve kart irtifakının tesisine yönelik istemi nedeniyle tesis edilmiş bulunduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığı, birleşen dosyalardaki son malik davalıların MK nun 1023 ve 1024 maddeleri gereğince iyi niyet karinesi nedeniyle ve iyi niyetli olunmadığının aksi davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı yüklenici vekili, sözleşme gereği davalı yüklenici ... ile birlikte müştereken müvekkiline verilmesi kararlaştırılan taşınmazların tapu iptali ve müşterek olarak müvekkili adına tescilini talep ettiği asıl davayı diğer yüklenici ..."na, arsa sahibi ... mirasçılarına ve .... tapu sicil müdürlüğüne yöneltmiş, birleşen davalarda ise diğer yüklenici ile birlikte tapu maliklerini davalı olarak göstermiştir. Mahkemece tapu malikleri ile tapu sicil müdürlüğü yönünden verilen red kararı doğru ise de davalı ... yönünden yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli
../..
S.4.
değildir. Davalı vekili 12.07.2007 tarihli taraflar arasında imzalanan adi yazılı protokol gereği taşınmazlarda davacının hakkı olmadığını savunmuş, davacı ise 18.12.2008 tarihli duruşmadaki beyanı ile protokol altındaki imzayı kabul etmiş, ancak sair beyanlarında aslolanın noterde düzenlenen sözleşme olduğunu ve adi yazılı protokolün geçerli olmayacığını ayrıca davalı yüklenici .... protokol gereği edimlerini yerine getirmediğini beyan etmiştir. Bu durumda davacı her ne kadar davayı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayandırmış olsa da hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın adi ortaklığın tasfiyesi olduğu dikkate alınarak davanın çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin prtotokolün yazılı şekilde olma zorunluluğu olmadığı da göz önüne alınarak, tasfiye protokolünün tamamı değerlendirilip davalı ..."in edimlerini yerine getirip getirmediği araştırılmalı ve sonucuna göre halen davalı ... adına kayıtlı olan 2 numaralı bağımsız bölüm haricindeki bağımsız bölümler hakkında tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceği hususu da nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, yukarıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davalarda davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleşen davalarda davacı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak, asıl ve birleşen davalarda davacıya verilmesine, asıl ve birleşen davada davacısından alınarak asıl davada davalı ..."ne 1.480,00 TL vekalet ücreti verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.