10. Hukuk Dairesi 2018/7060 E. , 2019/92 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum vekili ve davalı ... Petrol Ofisi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
1-) Dava; 07.02.2011 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan iş kazası ölüm gelirinin işverenden tazmini amaçlı açılmıştır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21/1 ve 21/5 (son cümle) maddesidir.
Eldeki davada, Kurumun davalı işverene rücu edebileceği tazminat miktarının belirlenebilmesi için; 21/1 bendindeki “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenleme ile rücu engellerinden ikincisini düzenleyen 21/5 bendinin son cümlesindeki “Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilemez.” düzenlemeler kapsamında bir değerlendirme yapılmalıdır.
Dava konusu iş kazası; 07.02.2011 tarihinde işyerinde davalı ... Makine Sanayi Mühendislik İnşaat Taah. ve Tic.Ltd.Şti. işçisi olan kazalı, diğer davalı ... Petrol Ofisi A.Ş. işçisi ..."a yardım etmek amacıyla etanol tankının üzerine çıkarak tank tavanında bulunan seviye cihazını sökmeye çalışırlarken, tankın patlaması üzerine tank üzerinde bulunan her iki işçinin ölmesi ile sonuçlanan bir kazadır. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda, davalı asıl işveren ... Petrol Ofisi A.Ş. hakkında verilen kusurun %10"u işletme müdürü ..."a ait olmak üzere %70, alt işveren ... Makine Sanayi Mühendislik İnşaat Taah. ve Tic.Ltd.Şti. %20, kazalı %5, ... Petrol Ofisi A.Ş. işçisi ... %5 kusurlu bulunmuştur. Mahkemece bu kusur oranlarına göre, isabetli olarak yüksek çıkan gerçek zarar tutarlarına göre değil, ilk peşin sermaye değerlerine göre hüküm kurulmuş ise de işverenlerin %90 kusuruna tekabül eden 46.122,56 TL‘ye dava dışı aynı iş kazasında vefat eden ...‘ın kusuru karşılığı 2.562,36 TL"nin de eklenmesi isabetsizdir. Çünkü burada rücu engeli söz konusudur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 61. maddede, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı, 62. maddede, tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğunun göz önünde tutulacağı, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacağı bildirilmiştir.
Müteselsil borç, birden çok borçlunun alacaklıya karşı borcun tümünden sorumlu olduğu, alacaklının tamamen veya kısmen edayı her bir borçludan isteyebildiği, eda tamamen yerine getirilinceye dek borçluların sorumluluklarının süregeldiği, her borçlunun iç ilişkideki payına bakılmaksızın borcun tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu, borçlulardan birinin borcu ödemesi durumunda diğerlerinin de alacaklıya karşı borçtan kurtulduğu, borcun, her bir borçlu yönünden tali değil asli nitelik taşıdığı, alacaklı karşısında birden çok borç ve borçlunun bulunduğu borç ilişkisidir. Bu ilişkide ifa, asıl alacağı ortadan kaldırmayıp alacak hakkı, ödeme yapmak suretiyle rücu hakkını kazanan borçluya geçtiğinden, anılan borçlu, alacaklının halefi olarak diğerlerine rücu edebilmektedir. İş kazası veya meslek hastalığına birlikte neden olan sorumlular işveren ve üçüncü kişi olsa idi, yapılan harcama ve ödemeler yönünden ayrık bir durum söz konusu olmadığından, toplam kusurlarına düşen ödemelerden müteselsilen sorumluluklarına hükmedilecekti. Ancak burada rücu engeli bulunduğu için yani müteselsil sorumluların iç ilişkide diğer sorumlulara, Yasada belirtilen sorumsuzluk hali/rücu engeli nedeniyle müracaat edemeyecek olmaları nedeniyle, bu kişiler yönünden de o oranla sorumlu olmayacakları sonucu çıkmalıdır. Dolayısıyla burada, davalı işveren, yasa gereği, iç ilişkide diğer kusurlu ölen işçi ...’ın hak sahiplerine rücu edemeyeceğinden, bu kişiye ait kusurdan da sorumlu tutulmamalıdır.
Eldeki davada, Mahkemece 5510 sayılı Kanunun 21/son düzenlemesi gereği, rücu edilemeyecek kısımdan hükmü temyiz eden davalı ... Petrol Ofisi A.Ş."de faydalanacağından, ilk peşin sermaye değerinin davalı işverenlerin kusuruna tekabül eden %90"ının davalılardan tahsiline karar vermek gerekirken yazılı şekilde %95"inden sorumlu olacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, kararı temyiz etmeyen davalı ... Makine Sanayi Mühendislik İnşaat Taah. ve Tic.Ltd.Şti. yönünden Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "Davanın kabulü ile" ibaresinin silinerek yerine "Davanın kısmen kabulüne" ibaresinin; "48.684,92 TL" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalı ... Petrol Ofisi A.Ş. 46.122,56 TL"den sorumlu olmak üzere" ibarelerinin yazılmasına,
Üçüncü bendinde yer alan ""5.705,00 TL" ibaresinden sonra gelmek üzere silinerek yerine "davalı ... Petrol Ofisi A.Ş. 5.423,48 TL"den sorumlu olmak üzere" ibarelerinin yazılmasına,
Dördüncü bendinde yer alan "3.814,65 TL" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalı ... Petrol Ofisi A.Ş. 5.423,48 TL"den sorumlu olmak üzere" ibarelerinin yazılmasına,
Hükme 5. bent olarak "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.800 TL vekalet ücretinin davacı Kurumdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ... Petrol Ofisi A.Ş."ye verilmesine" ibarelerinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Petrol Ofisi A.Ş."ye iadesine, 15.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.