16. Hukuk Dairesi 2016/10033 E. , 2019/4360 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi/Ocaktaşı Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 54 parsel sayılı 763,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 142 ada 54 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 02.07.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen kırmızı taralı 396 metrekare yözölçümündeki bölümün taşınmazdan ifrazı ile adanın son parsel numarası verilerek, 1/4 payının elbirliği mülkiyeti olarak ... oğlu ... ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ..., 3/4 payının ... oğlu ..., adlarına tapuya tesciline, 142 ada 54 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrasında 367,46 metrekare yüzölçümü ile tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı, taşınmazlar arasında bulunan tumpun daha sonradan kazıldığının anlaşıldığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak maliki oldukları 142 ada 53 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 142 ada 54 parsel sayılı taşınmaz arasında mevcut olan sınırın tesis kadastrosu sırasında yanlış belirlendiğini ileri sürerek dava açmışlardır. Davalı taraf ise çekişmeli taşınmaz bölümünün kendisine murislerinden kaldığını, taşınmazda kendilerine ait eski binanın taş ve duvar kalıntılarının olduğunu, ayrıca dava konusu bölüm üzerinde kendisi tarafından dikilen, büyütülen ve bakımı yapılan ağaçlar bulunduğunu savunmuştur. Ancak Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının güney sınırı çekişmeli taşınmaz yönünü “Halil Hanesi” olarak okuduğu halde, yine davalının savunmasında çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde kendine ait eski ev yeri ve duvarının bulunduğunu belirtmiş olmasına rağmen, eski ev yeri ve duvar taraflara, yerel bilirkişilere ve taraf tanıklarına sorulmak suretiyle fen bilirkişi krokisinde gösterilmesi istenmemiş, yine yerel bilirkişi ve taraf tanıkları beyanlarında tahrip edildiği belirtilen ve taşınmazlar arasında bulunan tump da fen bilirkişi krokisinde gösterilmemiştir. Ayrıca keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmaz bölümü üzerinde bulunan ağaçların kimden kaldığı, kim tarafından dikildiği ve kullanıldığı husularında keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmamıştır. Bu haliyle taraflar arasındaki ortak sınır doğru ve sağlıklı bir şekilde belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile ziraat ve fen bilirkişileri katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümün kim tarafından, ne zamandan beridir ne suretle kullanıldığına, davacı tarafın tutunduğu Ocak 1323 yoklama tarih ve 76 numaralı sicilden gelen 12.04.1955 tarih ve 50 sayılı tapu kaydının güney sınırındaki ve çekişmeli taşınmaz yönünü okuduğu “Halil Hanesi”nin ve davalının savunmasında ileri sürdüğü eski ev yeri ve duvarının neresi olduğuna, ziraatçi bilirkişi raporunda belirtilen ve çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde bulunan ağaçların kimden kaldığı, kim tarafından dikildiği, bakımının yapıldığı ve kullanıldığına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, eski ev yerinin ve duvarının fen bilirkişisine gösterilmesi istenilmeli, fen bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde varsa eski ev yeri ve duvarı ile taşınmazlar arasında tahrip edildiği belirtilen tumpu krokisinde gösterir şekilde keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlar arasındaki sınır doğru bir şekilde belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.