Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5772
Karar No: 2019/121
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5772 Esas 2019/121 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5772 E.  ,  2019/121 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    Mahkemesi : ... 12. İş Mahkemesi

    Davacı tarafından, 6111 sayılı Yasa ile 4447 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. Madde kapsamında yer alan teşvik indiriminden faydalandırılması gerektiğinin tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali amacıyla açılan davanın yargılaması sonucu, ... 12. İş Mahkemesince istemin kabulüne dair verilen hükme karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, 01.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın ek 17. Maddesi kapsamında davalı Kurumun istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekilince istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, 4447 sayılı Yasanın geçici 10. Maddesi şartlarını taşımasına rağmen Kurumca 2015/10 sayılı Genelge gerekçe gösterilerek talebinin reddedildiğini, oysa yasadan faydalanmak için gereken tüm şartlara haiz olduğunu belirterek Kurum genelgesi ile çıkartılan uyuşmazlığın giderilmesi ile 4447 Sayılı Yasanın geçici 10. Madde hükümlerinden faydalanılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum, Kurum işlemlerinin yasa ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Dava kurum işleminin iptaline karar verilmesine yöneliktir.
    Davacının 4447 sayılı Yasa"nın Geçici 10"uncu maddesinde 6111 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, işverenlere 5510 sayılı Yasa"nın 81"inci maddesindeki teşvike ek olarak sağlanan teşvikten yararlanmak amacı ile, davacı tarafından davalı kuruma yapılan 14/11/2017 tarihli başvuruya göre 5510 Kanun numarası seçilerek düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinin İptal edilip, Kanun numarasının 6111 olarak seçilerek, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olacak şekilde düzenlenmiş olan Asıl bildirgeler olarak yeniden verilmek suretiyle 6111 sayılı Kanun"a göre prim teşvikinden yararlandırılmaları talebi, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun bulunmaktadır.
    SGK"nca bu talebin işleme alınarak, söz konusu dönemlere ait İptal ve Asıl Aylık Prim Hizmet Belgelerinin 4447 sayılı Yasa"nın Geçici 10"uncu maddesinde aranan koşullar yönünden değerlendirilmesi gerektiği halde, Genelge gerekçe gösterilmek suretiye davacının talebinin reddedilmesi, 5510 sayılı Yasa"nın 86"ncı, 4447 sayılı Yasa"nın Geçici 10"uncu maddelerine ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 103/4. maddesine aykırı bulunmaktadır.
    Davacı tarafından, davalı Kuruma yapılmış olan talebin işleme alınmaması nedeniyle oluşan uyuşmazlıkla ilgili dosyada bulunan belgelerin incelenmesi sonucunda;
    Davacı tarafından 14.11.2017 günlü davalı kuruma verilen ve 5510 Kanun numarası şeçilerek düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinin İptal edilip, Kanun numarasının 6111 olarak seçilerek, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olacak şekilde düzenlenmiş olan Ek bildirgeler olarak yeniden verilmek suretiyle 6111 sayılı Kanun"a göre prim teşvikinden yararlandırılmaları talebinin ilgili mevzuata uygun bulunduğu, taleplerin davalı Kurumca işleme alınarak ve 4447 sayılı Yasa"nın Geçici 10"uncu maddesi yönünden değerlendirilerek teşvikten yararlandırılmaları gerektiği,
    Davalı Kurumca davacının taleplerinin Genelge gerekçe gösterilerek reddedilmesinin ve işleme alınmamasının 5510 sayılı Yasa"nın 86"ncı, 4447 sayılı Yasa"nın Geçici 10"uncu maddeleri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 103/4. maddesine aykırı olduğu,
    Dava konusu prim teşviki ile ilgili olarak, Yasa"da yer alan haklardan yararlanma amaçlı olarak, önceki yıllara ait süresinde verilmiş bildirgelere yönelik, kanun numarası düzeltme işleminin usul ve esaslarının Yönetmelik ile belirlenmiş olması, söz konusu Genelge yayınlanmadan önce de zaten anılan Yönetmelik düzenlemesine göre uygulamanın yapılagelmesi, işverenlerce davalı Kuruma verilen iptal ve asıl aylık prim hizmet belgelerinin işleme alınmasının, 5502 sayılı Yasa ile davalı Kuruma yüklenmiş görevlerinin gereği olması, karşısında, davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 4447 sayılı Yasanın Geçici 10. Maddesinde yer alan, "Bu maddeyle sağlanan destek unsuru, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanır." düzenlemesi karşısında, davacının başvurusunun geçmiş dönem teşvik uygulamasının değiştirilmesine yönelik bir talep olmayıp; 5510 sayılı Yasanın 81/I-(ı) maddesindeki teşvik uygulamasına ek olarak tanınan bir haktan yararlandırılma istemine ilişkin olduğu; istem ve isteme uygun hükmün, davacının başvurusunun işleme alınıp gerekli değerlendirmenin yapılması gereğine ilişkin olduğu ve bu nedenle, Danıştay 15. Dairesince verilen 2015/10 seri numaralı Genelge"nin 2. maddesinin iptali isteminin reddine ilişkin kararın, dava konusu işlemin, Genelgede belirtildiği üzere, "Herhangi bir sigorta prim teşvikinden yararlandıktan sonra, geriye yönelik başka bir sigorta prim teşvikinden yararlanma," talebi niteliğinde bulunmadığı, geçmişe yönelik olarak teşvik sağlayan yasal düzenlemenin değiştirilmesi değil, taraflar arasında çekişmesiz bulunan bir teşvike ek olarak yasanın sağladığı ve dönemi içinde Kurum tarafından işlem gerçekleştirilmediği için yararlanılamayan olanağın sağlanmasına yönelik bulunduğu; ayrıca, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 2013/24896 E., 2014/13391 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere, "Anayasa’nın 138. maddesinde de yer alan, "Normlar hiyerarşisi" ilkesi uyarınca, hukuk kuralları yukarıdan aşağıya doğru "Anayasa", "Kanun", "Kanun Hükmünde Kararname", "Tüzük", "Yönetmelik" ve "Diğer alt düzenleyici işlemler (Yönerge, Genelge vb.)" şeklinde sıralanmakta olup, alt kademe yer alan bir normun üst kademedeki norma aykırı olması ya da onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durum, “Genel kurallar, usulü dairesinde değiştirilinceye veya kaldırılıncaya kadar, düzenleyici işlem tesis etme yetkisi olan makam ve kurumları da bağlar” şeklinde ifade edilen “Tu patere legem quam facisti”prensibi ile izah olunmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürürlüğe konulması hukuka aykırı..." olacağından, Yasanın tanıdığı bir hakkın daha alt düzeydeki bir idari işlemle ortadan kaldırılması mümkün olmadığından ve aynı konudaki tespit hükümlerinin onanmasına ilişkin Yargıtay 21. Hukuk Dairesi"nin 29.05.2017 t., 2017/353 E., 2017/4446 K. Ve 09.05.2017 t., 2016/20451 E., 2017/3819 K. Sayılı ilamları da gözetilerek istinaf başvurularıyla ilgili esastan inceleme yapılmaktayken; 27.03.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 93/1-a maddesi uyarınca 01.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren, 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Ek 17. Madde içeriğinde, “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
    Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.
    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiş olduğu gözetilerek; açık yasa hükmü uyarınca, davalı SGK Başkanlığı"nın istinaf kanun yolu başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum vekili, davacı hakkında 5510 sayılı Yasanın ek 17. Maddesinin uygulanamayacağını, dava ile ilgili olarak herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmediğini belirterek, davacı hakkında yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ve 01.04.2018 tarihi itibari ile yürürlüğe giren Ek 17. madde ile:
    “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yılsonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
    Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir.
    Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu"nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.
    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumu"nun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.” hükümleri mevcuttur.
    Değinilen madde ile yasa koyucu, sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde, işverenler hakkında, kayıtlı istihdamı arttırmak/özendirmek amacıyla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerine ilişkin doğan uyuşmazlıkların, dava açılmadan veya açılmış ise, kanun yoluna başvurulmadan, başvurulmuş ise de kanun yolu isteminden vazgeçilmiş sayılması ile bir an önce giderilmesini amaçlamış ise de, maddenin düzenleniş biçimi dikkate alındığında ek 17. maddenin uygulanması ve özellikle maddenin 4. fıkrası kapsamında davalı Kurumun istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verilebilmesi için de öncelikle ilk üç fıkra kapsamındaki şartların gerçekleşmesi ve Mahkemelerce (İlk derece mahkemesince/ Bölge Adliye Mahkemesince/ Yargıtay’ca) davanın konusuz kaldığına dair karar verilmiş olmasına ilişkin şartların belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bu kapsamda, eldeki davada, yasanın yürürlük tarihinden önce, ilk derece mahkemesince “Davacının 4447 sayılı Yasanın geçici 10. Maddesinden faydalanma hakkının tespiti ile aksi kurum işleminin iptaline dair karar verildiği dikkate alındığında, yasa hükümlerini karşılayan bir kararın varlığından bahsedilmesi imkânı bulunmadığından, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilmek ve istinaf aşamasında yürürlüğe giren Ek 17. Madde kapsamına uygun şekilde, öncelikle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda irdeleme yapmak ve dava konusunun devam edip etmediğini tespit eden bir karar vermek yerine, yalnızca maddenin 4. Fıkrasının son cümlesi dikkate alınarak, davalı kurumun temyizden vazgeçmiş sayılmasına dair karar vermekle yetinmesi, usul ve yasaya aykırı olup, kesinleşmesi halinde, kararın infazı bakımından da tereddüde yol açacak ve olumsuz sonuçlara neden olabilecek niteliktedir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi