Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1866
Karar No: 2019/8207
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/1866 Esas 2019/8207 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/1866 E.  ,  2019/8207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; abonelik sözleşmesi kapsamında tahakkuk ettirilen faturaların ödendiğini, sayaç okumaya gelen davalı elemanlarınca 15.01.2014 tarihli içeriğini bilmediği tutanak imzalatıldığını, daha sonra Mart 2014 dönem faturasında 24,925,90 TL ve 62.486,03 TL borç gösterildiğini, davalı nezdinde yapılan itirazın reddedildiğini, talep edilen toplam miktarın fahiş ve haksız tahakkuklar olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla toplam 87.411,93 bedelli ve 14.03.2014 son ödeme tarihli faturadan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ; davacının iddialarının doğru olmadığını, dava konusu tahakkukların tüketim borcuna ilişkin olduğunu, mevzuata uygun faturalandırma yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 2014 yılı Ocak dönem borcunun 16.692,28 TL, 2014 yılı şubat ayı borcunun 3.043,66 TL olmak üzere toplam 19.735,95 TL olduğunun tespitine, 67.675,98 TL bedel için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar Dairemizin 31/05/2018 2016/19481 E. 2018/6239 K. sayılı kararıyla "Dosyanın incelenmesinde; 2014/01. dönem 62.486,03 TL ve 2014/02. dönem 24.925,90 TL faturalardan borcu olmadığının tespitinin talep edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna eksik tüketimden kaynaklanan 2014/01. dönem fatura bedelinin 45.793,74 TL, normal tüketim faturasından kaynaklanan 2014/02. dönem fatura bedelinin 21.882,24 TL olarak tespit edildiği, fatura miktarları hesaplanırken iletim, dağıtım vb bedellerin dahil edilmediği, böylelikle toplam iki fatura bedelinin 67.675,98 TL, davacının borçlu olmadığı miktarın ise 19.735,95 TL belirlendiği, mahkemece verilen hükümde ise borçlu olunan miktar ile borçlu olmadığı miktarın birbirinin yerine yanlış yazıldığı görülmektedir.
    O halde mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak vb. bedellerle ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesi, daha sonra davacının borçlu olduğu ve olmadığı miktarın ayrı ayrı tespit edilerek hükümde doğru olarak gösterilmesi gerekirken; yazılı şekilde borçlu olunan miktar ile borçlu olmadığı miktarın birbirinin yerine yazılarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, davacının 2014 yılı Ocak ve Şubat ayı fatura toplamının 76.677,07 TL olduğunun kabulü ile davacının 10.734,86 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine 8.784,48 TL ve yine kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 2.725,00 TL vekalet ücreti ile, davacı tarafça yapılan 2.247,20 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı üzerinden hesaplanan 1.832,68 TL"lik kısmının davalıdan tahsili ile bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, söz konusu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davalının, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Eldeki davada, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin ise davacıdan alınarak davalıya verilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 8.784,47 TL nisbi vekalet ücretinin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3) Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    6100 sayılı HMK’nun 326/1. maddesinde; (1) "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
    (2)Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." düzenlemeleri yer almaktadır. Söz konusu yasal düzenleme gözönünde bulundurulduğunda; davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edilen eldeki davada, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 275,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4., 5. ve 6. bentlerinin hükümden çıkarılarak yerlerine sırasıyla; "4- Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 8.784,47 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- Davacı tarafça yapılan 2.247,20 TL yargılama giderinin tarafların haklılık oranına göre belirlenen 276,04 TL"lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına" bentleri eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 22/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi