11. Hukuk Dairesi 2019/484 E. , 2019/7485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06.11.2018 tarih ve 2017/224-2018/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili nezdinde 150317 sayılı poliçe ile sigortalı bulunan Osman Birsen"e ait iş yerinin davalı ..."in maliki bulunduğu ve davalı derneğin kiracısı bulunduğu dairenin su tesisatının patlaması sonucu 22.01.2012 tarihinde hasara uğradığını, bahse konu olay neticesinde müvekkiline sigortalı iş yerinde 23.116,00 TL hasar meydana geldiğini, belirlenen hasar bedelinin sigortalıya 21.02.2012 tarihinde ödendiğini ileri sürerek 23.116,00 TL"nin 21.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı dernek vekili; hasarın hava şartları nedeniyle meydana geldiğini, mücbir sebep bulunduğunu, binanın tesisatında daha önceki kiracılar tarafından bir değişiklik ve tadilat yapılma ihtimalinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; taşınmazda müvekkilinin 1/2 hissedar olduğunu, kusuru kabul etmemekle beraber müşterek mülkiyete konu taşınmaz ile ilgili zarara ilişkin sorumluluğun paydaşların payları oranında olacağını, davalı müvekkilinin ilgili iş yerini kiraya verdiği diğer davalının kullanım hatasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; bilirkişi raporu doğrultusunda su tesisatındaki patlamanın binadaki yapısal kusurlardan kaynaklandığı, kiraya veren tarafından esaslı onarımların zamanında yapılmadığı, kiracının hatalı kullanımından kaynaklanmadığı, oluşan 23.116,00 TL zararın tamamından mülk sahibinin kusuru nedeniyle sorumlu olduğu, hasar bedelinin 818 sayılı BK 58. madde uyarınca davalı ...’den talep edilebileceği, aynı Kanun’un 41. maddesi uyarınca davalı derneğe atfı kabil kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın kabulü ile 23.116,80 TL’nin 21.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle anılan davalıdan tahsiline, davalı dernek yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı dernek vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Dava, iş yeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, davalı ...’in, davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı ...’in dava dosyasındaki tapu kayıtlarında dava konusu taşınmaza 4721 sayılı TMK’nın 688. maddesi ve devamında düzenlenen müşterek mülkiyet hükümlerine göre malik olduğu anlaşılmakla anılan taşınmazın, salt davalı ... tarafından davalı derneğe kiralandığı da ispat edilememiştir. Bu cihetle mahkemece, davalı ...’in, davacı tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinden, maliki olduğu taşınmazdaki payı oranında sorumlu tutulması gerekirken, yukarıda yazılı şekilde tamamından sorumlu tutularak anılan davalı aleyhine hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Davalı dernek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, davalı dernek yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş olup karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT üzerinden anılan davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi ve bu davalı tarafından yapılan yargılama giderleri konusunda bir hüküm tesis edilmesi gerekirken mahkemece, davalı dernek yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınmamış olması da doğru olmamış, kararın bu nedenle ayrıca bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı dernek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı dernek yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.