Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3113
Karar No: 2019/7489

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3113 Esas 2019/7489 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/3113 E.  ,  2019/7489 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21/11/2017 tarih ve 2017/44 E- 2017/908 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce verilen 05/12/2018 tarih ve 2018/159 E- 2018/864 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında davalıya ait 385 adet aracın bir yıllık karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası yapım işi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sigortasını yaptığı ve davalı adına sigorta şirketlerine prim ödemesi yaptığı 228 adet aracın sigorta prim borcunun 682.264,91 TL olmasına rağmen, davalının müvekkiline 311.928,48 TL ödeme yaptığını, ancak davalının halen 370.336,33 TL borcu olduğunu, sözleşmenin haklı olarak feshi nedeniyle teminatın iadesi gerektiğini ileri sürerek 370.336,43 TL"nin poliçelerin ödeme tarihinden itibaren ve 57 adet aracın ZMMS yapılmadığı gerekçesiyle el konulan 86.000,00 TL teminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacının tacir olduğunu ve basiretli bir iş adamı gibi hareket ederek durumu öngörmesi gerektiğini, sözleşme ile öngörülen prim borcunun 299.000 TL olduğunu, sigorta primlerinin sözleşmeden yaklaşık bir yıl önce 01.06.2015 tarihinden itibaren artmaya başladığını, davacının ihaleden sonra sigorta prim artışının meydana gelebileceğini öngörmesi gerektiğini, sözleşme imzalanırken bu durumun bilindiğini, TBK m. 138’de belirtildiği gibi olağanüstü durumun söz konusu olmadığını, sözleşmenin 16.3 maddesi gereğince teminatın iadesinin gerekmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacının 5684 sayılı Kanun kapsamında sigorta şirketi olmadığı, sigorta sözleşmelerinin yapılmasına aracılık eden şirket olduğu, ihaleye konu sözleşmenin akdedilmesiyle söz konusu araçların trafik sigortalarının yapılmış olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı TBK m. 502 kapsamında vekalet sözleşmesi olduğu, bedelinin götürü olarak 299.000 TL olarak belirlendiği, sözleşme türünün götürü bedel olması nedeniyle ve ayrıca teknik şartnamenin 6.12 maddeside göz önüne alınarak davacının sigorta primlerinin olağanüstü yükseldiği, ifa güçlüğü doğduğu, sözleşmeyi haklı olarak
    feshettiği yönündeki iddialarının yerinde olmadığı, sigorta primlerinin zaman içerisinde artış gösterebileceğinin öngörülebileceği, sözleşme ekindeki teknik şartlarda buna ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, 6098 sayılı TBK’nın 138. maddesinde düzenlenen uyarlama şartlarının oluşmadığı, teknik şartnamenin 6.5. maddesi uyarınca davacının, ihale ilanının yerel basında yayınlandığı tarihten sonra davalı tarafa ait kazaya karışan araç ve iş makineler için yapılan ZMMS poliçe prim farkı isteminin yerinde olduğu, davalının yazısı ve davacının ibraz ettiği belgelerden ihale ilanından sonra kazaya karışan 21 adet araç olduğu, bunların toplam prim farkının 147.207,67 TL olduğu, davalının 311.928,48 TL ödeme yaptığının beyanlardan anlaşıldığı ve buna göre davacının 12.928,48 TL fazla ödemesinin bulunduğu, bu miktar, davacının talep edebileceği 147.207,67 TL prim farkından tenkis olunduğunda talep edebilecek ilave alacak miktarının 134.279,19 TL olduğu, sözleşmenin 26. maddesi uyarınca davacının teminatın iadesi isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 134.279,19 TL’nin 07.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının, davalının hasarlı araçlara ilişkin yapılan poliçeleri iptal etmeyerek benimsemesi ve bu nedenle aldığı sigorta hizmeti nedeniyle ödemesi gereken miktar olarak kabul edildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.878,61 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 2.249,60 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi