16. Hukuk Dairesi 2016/10188 E. , 2019/4398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ...İlçesi Kırtık Köyü çalışma alanında bulunan 250 ada 1 parsel sayılı 9.969,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında; davacı ... ise tamamı hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda ana ve birleşen davanın kabulüne, dava konusu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 366,88 metrekare yüzölçümündeki temyize konu bölümünün bu taşınmazdan ifrazı ile davacı ... adına, geriye kalan bölümünün ise davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyize konu bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, mahkemece çekişmeli taşınmaz başında farklı tarihlerde üç defa keşif yapılmış olup, bu keşiflerde görev yapan fen bilirkişileri tarafından düzenlenen krokilerde çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırları birbirlerinden farklı şekilde gösterilmiş ve nizalı yerin neresi olduğu kesin olarak saptanmadan karar verilmiştir. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği ile sürdürülen zilyetliğin süre ve şekli konusundaki tanık ve bilirkişi beyanları da birbirleriyle çelişkili ve yetersizdir. Ayrıca, nizalı bölüm üzerinde muhtesat niteliğinde su kuyuları ve ağaçlar bulunduğu halde, bunlarla ilgili olarak 3402 sayılı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmamış olması da hatalıdır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile uzman fen ve ziraat bilirkişilerinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla kullanıldığı, taraflar arasında nizalı bölümün kullanımıyla ilgili olarak dava tarihine kadar herhangi bir ihtilaf yaşanıp yaşanmadığı, bu bölüm üzerinde bulunan su kuyularının kim tarafından hangi tarihte açılıp kimler tarafından kullanıldığı, zeminde mevcut ağaçların kim tarafından hangi tarihte dikildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli, uzman fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor aldırılmalı, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım şekli ve süresi ile zeminde mevcut ağaçların yaş, adet ve cinsleri konusunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın yakın plan renkli fotoğrafları çektirilerek nizalı bölümün sınırları fotoğraflar üzerinde işaretlenmeli, tespit tarihi itibariyle davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanmalı, zeminde mevcut bulunan su kuyuları ve ağaçlarla ilgili olarak 3402 sayılı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.