Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/13108
Karar No: 2018/9565
Karar Tarihi: 10.10.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/13108 Esas 2018/9565 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2018/13108 E.  ,  2018/9565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki üçücü kişi ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu ... hakkında başlatılan takipte borçlu ve şikayetçi 3. Kişi ..."in icra mahkemesine başvurusunda; haczedilen evin kendisinin ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, ortaklığın giderilmesi davasında davacı borçlunun dava dilekçesi ve tensip zaptını 17.04.2015 tarihinde tebliğ aldığı, meskeniyet şikayetinin öğrenme ile başlayacağı davanı ise 10.09.2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir.
    1) Üçüncü kişi ..."in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun diğer şikayetçi ... olduğu, ..."in borçlu sıfatının olmadığı, tapu kaydının incelenmesinde borçlu ..."in babasından intikal eden taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, ..."in hissesi üzerinde herhangi bir haczin mevcut olmadığı bu nedenle aktif husumeti olmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
    2)Borçlu ..."in temyiz itirazlarına gelince;
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Söz konusu 7201 Sayılı Yasa"nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
    7201 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Bunun yapılabilmesi için de, tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu ve bu adrese tebligat yapılacağını tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.
    Ayrıca Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından, adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından 2l/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.
    Somut olayda, ortaklığın giderilmesi dosyasında dava dilekçesi ve tensip zaptının şikayetçiye, önceden bilinen adresine tebligat çıkartılmadan doğrudan TK"nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkarıldığı, daha önceden tabligat çıkarıldığı kabul edilse bile tebligat zarfı üzerine ""Mernis adresi"" ibaresi yazılarak çıkarıldığı, bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğunun ve TK."nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılması gerektiğine ilişkin şerhin yazılmamış olduğu, tebliğ memuru tarafından; "gösterilen adreste muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK"nun 21/2 gereğince Başaran mahalle muhtarı.... tarihinde tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır” şerhi verilerek 17.04.2015 tarihinde tebliğ işleminin tamamlandığı görülmüştür.
    Bu durumda, somut olayda tebliğ zarfının üzerine, tebligatı çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; tebliğ memurunun tebliğ işlemini TK"nun 21/2. göre yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle bu tebligatların öğrenme tarihi olarrk sayılamayacağı, ortaklığın giderilmesi davasının diğer aşamalarında da haczi öğrendiğine dair bir delilin olmadığı yalnızca kendinin beyan ettiği gibi 03.09.2015 tarihinde duruşmaya katıldığıve bu tarihten itibaren 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu görülmüştür.
    O halde, mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu gözetilerek işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi