3. Hukuk Dairesi 2019/1698 E. , 2019/8325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan ... ile aralarında 01/02/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, diğer davalının ise kira sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kira sözleşmesine göre aylık kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde sonraki aylara ilişkin kira bedellerinin muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığını, davalının ihbar yükümlülüğüne uymayarak taşınmazı tahliye ettiğini belirtmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2008 ve 2009 yılları kira bedelleri ile ödenmeyen site aidatı, çevre ve temizlik vergisi, elektrik ve su borcuna ilişkin 39.206 TL alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren kira sözleşmesine göre hesaplanacak aylık %10 gecikme faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu kiralananın kendilerine tesliminin gerçekleşmediğini, dolayısıyla kira sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 36.680 TL kira alacağından 16.400 TL sinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bakiye 20.280 TL nin ise yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kiracı ... ’den tahsiline karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Her ne kadar davalı kiracı, ... olmasına rağmen, Mahkemece kurulan hüküm başlığında davalının adının ... olarak yazılmış olması yerinde değilse de, bu husus esasa etkili bir hata olmadığından ve mahallince düzeltilebilecek maddi bir hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
3-) Taraflar arasında 01/02/2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında geçerli kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin ayın dördüncü gününe kadar ödenmesi gerektiği hususu ve zamanında ödenmeyen kira bedeli ve yönetim giderlerine aylık %10 oranında tazminat uygulanacağının kiracı ve kefil tarafından kabul ve taahhüt edildiği hususu kararlaştırılmıştır. Mahkemece, her ne kadar hükmedilen alacağa yasal faiz işletilmesi öngörülmüş ise de her davanın, açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile talep edilen kira bedelleri ve yönetim giderleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun yürürlük tarihi öncesi döneme ait olduğundan ve kira sözleşmesindeki gecikme faizine ilişkin hüküm tarafların özgür iradeleri ile kararlaştırıldığından geçerli olup tarafları bağlar niteliktedir. Bununla birlikte kira bedellerinin ödeme günü belli ve muayyen olduğuna göre bu durumda vade tarihinden itibaren kira alacağına faiz uygulanması gerekirken Mahkemece, kira bedeli ve aidat alacağına ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’nün hüküm başlığında ... olarak yer almasının mahallince düzeltilebilecek maddi bir hata olması nedeniyle bozma sebebi yapılmamasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.