20. Hukuk Dairesi 2016/13516 E. , 2017/212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 12. Asliye Hukuk, ... 1. Tüketici ve ... 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, avukat olan davacının, eski müvekkili olan davalıdan vekalet ücreti alacağının tahsili istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 12. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 1. Tüketici Mahkemesi tarafından davacının yapmış olduğu vekalet hizmetinin davalıların ticari iş ve eylemlerine yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın ticari ilişkiden kaynaklanmadığı gibi mutlak ticari dava da olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada, davacı; davalı ... ile ... Bankası .... Şubesinin 20.03.2009 tarihli, -30.000-TL meblağlı ve 8038937 seri numaralı çekin tahsili için ilgililer aleyhinde icra takibi yapmak üzere vekalet anlaşması yapıldığını, icra takibi işinin tarafından üstlenildiğini, bu davalı ile icra takibi için yazılı bir vekalet ücreti sözleşmesinin yapılmadığını,
davalılar ... ve ... Metal San. ve Tic. Ltd.Şti. Aleyhlerinde ... 32. İcra Müdürlüğü"nün 2009/ 8514 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlulara ödeme emirlerinin tebliğ ettirildiğini, ancak icra takibinde davalıların bir kısmının bankalardaki hesaplarının haczedilmesi sebebiyle borçlular ile davalı ..."nın sulh olduklarını, davalı ..."nın vekalet ücretleri de dahil olmak üzere haricen alacağını tahsil ettiğini ve borçlulardan hiçbir alacağının kalmadığını icra dosyasına beyan ettiğini, tahsil harçlarını ödediğini ve tüm hacizleri asil olarak kaldırılmasını talep ettiğini, kendisinin vekalet ücretlerinin ödenmediğini, vekalet ücretlerinin tahsili için davalılar aleyhinde başlatılan ... 29. İcra Müdürlüğü"nün 2014/ 1501 Esas sayılı ilamsız icra takibinde davalıların haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiklerini ve icra takibinin durduğunu belirterek davalılarca icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalılar ... ve ... Metal San.ve Tic.Ltd.Şti.nden borcun sadece -3.791,00-TL sinden davalı ... ile birlikte müteselsilen sorumlu olmak üzere takibin -7.582,00-TL üzerinden devamına, davalıların sorumlu oldukları miktarların %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Avukat olan davacının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı, davalı ..."nın ise mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiği gözetildiğinde davalının da 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19.01.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.