Taraflar arasındaki “şikayet ” nedeniyle yapılan yargılama sonunda; Şenkaya İcra Hukuk Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne dair verilen 10.05.2011 gün ve 2011/7 E., 2011/5 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2012 gün ve 2011/18058 E., 2012/4930 K. sayılı ilamı ile hüküm ;
(…Üçüncü kişi O.E.Entegre Tesisleri A. Ş."nin "O.O.T..C. NO.M./E." adresine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi, şirket daimi çalışanına 25.10.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. 16.01.2008 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesinin 25.01.2008 tarihinde; 11.02.2008 tarihli 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 22.08.2008 tarihinde aynı adreste şirket daimi çalışanlarına tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayetçi, usulsüz olarak tebliğ edilen haciz ihbarnamelerinin iptalini istemiştir.
Somut olayda, şikayetçi şirketi temsile yetkili T.Oral icra müdürlüğüne bizzat müracaat ederek takip dosyasının tam fotokopisini 05.04.2011 tarihinde aldığı halde şikayet süresi geçirildikten sonra 04.05.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. İİK"nun 89.maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayette süre aynı kanunun 16/1. maddesi gereğince 7 gün olup, tebliğ usulsüz olsa bile öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde yapılmayan şikayet dinlenilmez. (HGK"nun 12.05.1999 tarih 1999/12-270 E, 281 K,).
Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Şikayetçi üçüncü kişi O. E.Entegre Tesisleri A. Ş. vekili, Şenkaya İcra Müdürlüğü’nün 2007/1 esaslı dosyasında alacaklı karşı tarafça yürütülen takip sırasında taraflarına tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek, şikayet yolu ile tebligatların iptali ile hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir.Alacaklı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece, yukarıya başlık bölümüne metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur.
Bozma sonrası mahkemece kurulan hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, yerel mahkeme kararının direnme kararı mı, yeni bir karar mı olduğu, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere;direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK. m.429).
Yerel Mahkeme, bozma ilamı sonrasında Şenkaya Noterliği’ne yazılan 04.05.2012 tarihli cevabi yazıyı gözetip, İcra Müdürü"nü tanık olarak dinledikten sonra, şikayetin süresinde olduğunu belirtmek suretiyle önceki gibi karar vermiştir.
Yerel Mahkemenin ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgunun yanında veya dışında yeni bir hukuki olguya dayanarak ve gerekçesini de bu yeni hukuki olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar, yeni bir hukuki olguya dayalı, yeni bir hüküm niteliğindedir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi,Hukuk Genel Kurulu"na değil, Özel Daire’ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire"ye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda gösterilen nedenlerle karşı taraf alacaklı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
