21. Hukuk Dairesi 2016/16449 E. , 2017/3488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, kocasından aldığı maaş baki kalmak kaydıyla 21/08/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte babasından da ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan kocasından dolayı aldığı ölüm aylığının yanı sıra babasından da 21.08.2003 tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme davanın kısmen kabulü ile "davacının kocasından aldığı maaş baki kalmak kaydı ile tahsis talep tarihini takip eden 01.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte babası..."den ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine" karar vermiştir.
Uyuşmazlık 506 sayılı Yasa "ya kapsamında ölen koca ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasanın 68/VI. Maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almağa hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir.
Öteyandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında ... kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir.
506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa"nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı ... yasası kapsamında bağlanan aylıklardır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşinin 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı iken 21.08.2003 tarihinde vefat ettiği ve davacıya ölen eşinden 26.08.2003 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, babasının 12.09.1974 tarihinde vefat ettiği, ancak hangi yasa kapsamında sigortalı olduğunun dosya kapsamında anlaşılmadığı, Dairemizin 25.04.2016 tarihli, 2015/15405E, 2016/7267K sayılı ilamı ile babanın şahsi sicil dosyasının istenmesine karar verildiği, ancak davalı Kurumun davacının babası...i"nin sigortalı tescilinin ve dolayısıyla şahsi sicil dosyasının bulunmadığını belirten yazısı eklenerek dosyanın iade edildiği, davacının 09.04.2014 tarihinde davalı Kuruma müracaat ederek ölen eşinden aldığı aylığın yanı sıra babasından da ölüm aylığı bağlanmasını istediği, davalı Kurumun 20.06.2014 tarihli yanıtında davacıya yüksek olan ölüm aylığının ödendiğinin ve yapılacak başkaca bir işlem bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının babasının hangi yasa kapsamında sigortalı olduğu araştırılıp şahsi sicil dosyası istenmeden, bu konudaki çelişki giderilmeden ve davacının babasının da eşi gibi 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olması durumunda 506 sayılı Yasanın 68. (5510 sayılı Yasanın 54/5) maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.