22. Hukuk Dairesi 2019/7811 E. , 2019/19994 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince süresinde istinaf talebinde bulunulmuş, ancak nispi temyiz harcının eksik olması sebebi ile davalı vekiline gönderilen muhtıra 28.03.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen eksik harcın yatırılmaması sebebi ile 11.04.2019 tarihli ek karar ile istinaf kanun yoluna başvurulmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli ek kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilince verilen kesin süre içerisinde eksik harç ve masrafların yatırılmadığı, dolayısıyla başvuru şartlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 344, 346/2 ve 352. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Muhtıranın usulüne uygun olması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/19-286 esas - 2010/330 karar sayılı kararında bir muhtıranın geçerli olması için gereken özellikler belirtilmiştir. Buna göre;
Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödendiğinin anlaşılması halinde muhtıra gönderilerek kararı veren Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından yedi günlük kesin süre içinde harç ve giderin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432. maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.
Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından “temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için yedi günlük kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu”nun bildirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle muhtırada Hâkim veya Mahkeme Başkanı’nın sicili ve imzası bulunmalıdır. Muhtıra Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından imzalanmadan verilmişse, dolayısıyla da Hâkim tarafından usulünce düzenlenmiş muhtıra yoksa geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye de olanak yoktur.
Mahkeme Yazı İşleri Müdürü’nün veya Kalem personelinin temyiz harcı veya giderinin tamamlanması için temyiz edene süre vermesi veya tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra usule aykırıdır, Mahkeme Yazı İşleri Müdürü’nün veya Kalem personelinin vermiş olduğu süre ya da tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan taraf, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamaz.
Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır. Örneğin, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıra geçersiz olacaktır.
Hukuk Genel Kurulunun anılan kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun kanun yollarına ilişkin hükümleri yürürlüğe girdikten sonra da İlk Derece Mahkemeleri veya Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından gönderilen muhtıraların geçerliliği yönünden de aynen uygulanmaktadır.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince davalı vekiline gönderilen muhtırada tutarın dosyaya yatırılması gerektiğinin yazıldığı ve böylelikle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekiline gönderilen muhtıra usulsüz olduğuna göre, muhtırada belirtilen sürede harcın yatırılmaması sebebi ile istinaf başvurusunun reddine yönelik İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli ek kararı isabetsizdir. İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı vekiline usulüne uygun muhtıra çıkartılarak oluşacak sonuca göre istinaf başvurusunun değerlendirilmesi gerekirken, usulsüz muhtıra üzerine harcın yatırılmaması sebebi ile ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince ek karar yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan, yukarıda esas ve karar numarası yazılı olan İlk Derece Mahkemesi ek kararının ve ek karara yönelik istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.