Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5718
Karar No: 2020/1267

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5718 Esas 2020/1267 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/5718 E.  ,  2020/1267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10/03/2020 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... Turizm Geliştirme Kooperatifi vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 706 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 1025.12 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2009 gün 2007/613 Esas - 2009/268 Karar sayılı dosyası ile tapunun kısmen iptali ile terkinine karar verildiğini, bedelsiz olarak mülkiyet haklarının elinden alındığı ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.108.120.-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsili isteğinde bulunmuş, 28/04/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı keşifte belirlenen 1.495.962,00 TL itibariyle aradaki fark olan 387.842,00 TL üzerinden ıslah etmiş ve 14/06/2011 tarihli makbuz ile ıslah harcını yatırmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1.121.850,00-TL tazminat bedelinin davalıdan dava tarihi olan 16/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince hüküm bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, 1.108.120,00 TL. maddi tazminatın dava tarinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine bu defa hüküm Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.11.2013 gün ve 2013/8760 E- 2013/ 20144 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında: “Davacıya ait taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalan bölümünün tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle 4721 sayılı T.M.K.’nun 1007. maddesi uyarınca bedeline hükmedilmesi doğrudur. Ancak;
    1)Tapu kaydı iptal edilen taşınmaz arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Bu itibarla, tapu kaydı iptal edilen taşınmaz ile emsal taşınmazların şehir hali hazır haritası üzerinde konumları işaret ettirilerek birbirine olan uzaklıkları ve çarşı, marina, belediye binası vs. gibi, yerlere olan mesafeleri işaret ettirilerek emsal satışların tapu sicil müdürlüğünden dosyadaki tapu kayıtları ve resmi akit tabloları da getirtilerek değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile
    tapusu iptal edilen taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan değer biçilmiştir. Bu nedenle, taraflara tapu kaydı iptal edilen taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak dava tarihine göre değer biçilmesi ve değerlendirme tarihi olan 2010 yılında tapusu iptal edilen taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmaza, genel deyimlerle ve piyasa rayicinden söz ederek değer biçen geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,
    2) Davalı Hazine harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle aleyhine harca hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir.” hususlarına değinilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 558.614,37-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir Şöye ki; bozma ilamında yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak değerlendirme tarihine göre taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, öncelikle bozma ilamından önce rapor düzenleyen bilirkişilerden ek raporlar alındığı, tarafların bilirkişi raporlarına itirazları üzerine bu defa keşif kararı verildiği, 24/04/2015 tarihinde kadastro bilirkişisi ... emlakçı bilirkişi ... ve inşaat bilirkişisi ... eşliğinde tazminata konu taşınmaz başında keşif yapıldığı ve bilirkişilerce rapor düzenlendiği, ancak 24/11/2016 tarihli 15. celse mahkemece bu defa, talimat yoluyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesince dosya üzerinden bir bilirkişi raporu daha aldırıldığı, alınan raporlar arasında ortaya çıkan çelişkiler sebebiyle bu defa 31/05/2018 tarihli 22. celsede dosyada mevcut tüm bilirkişi raporları tartışılmak ve değerlendirmek suretiyle uzlaştırıcı bir rapor hazırlanması için dosyanın heyet halinde resen çalışacak bilirkişilere tevdine karar verilerek ve bu defa inşaat mühendisi ... , gayrımenkul değerleme uzmanı ... , ve şehir plancısı ... adlı bilirkişlerce hazırlanan bu raporun hükme esas alındığı görülmüştür.
    Keşfe katılmayan bilirkişilerin düzenlediği raporun hükme dayanak alınması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde mahkmece emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazdan DOP düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, üzerinde bina var ise, Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı olan ve en az 2 inşaat bilirkişisinin yer alacağı bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi
    kurulu raporununda denetlenmesi, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmaz/taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, emsalin İmar Kanunu uyarınca imar parseli, dava konusu taşınmazın ise imar uygulaması yapılmamış arsa parseli olduğunun belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiği gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan gerekçeler ile BOZULMASINA, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.540,00.- TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi