3. Hukuk Dairesi 2021/1992 E. , 2021/3595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacı ..." nın, davalı şirkete ait trafonun yanına düşen topunu, trafonun etrafında bulunan tel örgünün açıklık bulunan yerinden almaya çalışırken elektrik çarpması sonucu ağır yaralandığını, uzun süre yoğun bakımda kaldığını, vücudunun tamamının yandığını, yerleşim yeri içerisinde bulunan trafonun koruma altına alınmamış olmasından dolayı söz konusu olayda tamamen davalı kurumun kusurlu olduğunu, ayrıca söz konusu trafonun genel tehlike arz eden yerlerden olması nedeniyle davalı kurumun kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, davacı ..." nin tedavisinin halen devam ettiğini, tedavi için davacı anne babanın tedavi, ulaşım, konaklama gideri ile davacı baba ..." nin kazanç kaybı oluştuğunu, davacı ..."nün kaza sebebiyle okuldan uzak kaldığını, manevi acı, sakat kalma ihtimali karşısında psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı baba ... ve davacı anne ... için 1.000"er TL, davacı ... için 1.000 TL olmak üzere şimdilik 3.000 TL maddi tazminat ve davacılar ... ve ... için 4.000"er TL, davacı ... için 15.000 TL olmak üzere toplam 23.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı; olay tarihinde 12 yaşında olan davacı ...’nin enerjili bölgeye uçarak giren hindiyi almak için platformun üzerine çıktığını ve akabinde de yüksek gerilime kapılarak yaralandığını, ilgili trafonun 1970 yılında yapıldığını, etrafının tel örgülerle çevrili olduğunu, kapısında kilidi olan bir merkez olduğunu, tel örgüler üzerine ölüm tehlikesi levhalarının konulduğunu, kazaya sebep olabilecek herhangi bir ihmal veya kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 06/04/2016 tarihli 2016/4538 E. 2016/5303 K. sayılı ilamla "davacı ..." nin maluliyet oranının olay tarihinde yürürlükte olan Sağlık İşlemleri Tüzüğü" nden yararlanarak Adli Tıp Kurumu"ndan alınacak rapora göre belirlenmesi, alınacak raporda başkalarının bakımına ihtiyacı olup olmadığının da belirlenmesi suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazları ise incelenmemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise; davacı ... ve ...’nin maddi tazminat talepleri ile tüm davacıların manevi tazminat talepleri Yargıtay tarafından bozma konusu yapılmadığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacı ...’nin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 101.819,43 TL sürekli-kısmi işgöremezlik zararı ve 1.422,72 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 103.242,15 TL’ nin kaza tarihi olan 31/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...’ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik çarpmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Somut olayda; Dairece verilen 06/04/2016 tarihli bozma ilamında, "bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediği" denilmiş dolayısıyla bozma sebebinin kapsamı dışında kalan kesimlerin temyiz incelemesine konu edilmemiş olmaları nedeniyle kesinleşmedikleri gözetilmeksizin bozma sonrası yeniden kurulan hükümde davacılardan ... ve ...’nin maddi tazminat taleplerinin ve davacıların manevi tazminat taleplerinin bozma ilamı ile kesinleştiğinden bahisle bu taleplerle ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığı şeklindeki değerlendirme, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Buna göre, mahkemece yapılacak iş, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.