16. Hukuk Dairesi 2016/547 E. , 2019/4689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi Namazgah Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 56, 133 ada 2, 138 ada 43 ve 162 ada 21 parsel sayılı 4.710.19, 982.98, 10.109,46 ve 3.176,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve ölü olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... oğlu ... adına; 133 ada 3 parsel sayılı 1.032,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Hüseyin oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve ölünceye kadar bakma akdine dayanarak çekişmeli taşınmazların adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerini yatırmaması nedeniyle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut dosya kapsamı itibariyle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin, süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince kurulan ara kararda ve bu ara karara istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir sürenin tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda, mahkemenin keşif ara kararında, çekişmeli taşınmazların başında dinlenilmelerine karar verilen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve senet tanıkları için yasal zorunluluk olmasına rağmen herhangi bir ücret takdir edilmemiş, davacı tarafça daha önceden dosyaya yatırılan keşif avansı mahsup edilip, kalan miktar üzerinden kesin süre verilmesi gerekirken; daha önce yatırılan keşif avansı hiç dikkate alınmamış, davacı vekili adına çıkartılan davetiyeye keşif ara kararında belirtilen hususlar tek tek ve ayrıntılı şekilde yazılmamıştır. Mahkemenin keşif ara kararı ve bu ara karara istinaden çıkartılan davetiye yasada öngörülen şekilde oluşturulmadığından, sözü edilen ara kararda belirtilen kesin süreye uyulmamış olması, davacı tarafın keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması sonucunu doğurmaz. O halde mahkemece, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa, keşif için belirlenecek avansı yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden ve yöntemine uygun şekilde makul bir süre verilmeli, süresi içerisinde ara kararın gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.