MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkek tarafından 02.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı, taraflar arasında geçimsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, dava tarihinden önceki vakıaların kusur belirlemesine esas alınamayacağı, bu kararın kesinleştiği, ret kararında, davalı erkeğe herhangi bir kusur yüklenmediği ancak fiili ayrılık döneminde birlik görevlerini yerine getirmeyen, birlikte yaşamaktan kaçınan davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına göre daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmakla davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu ise de; bu kusurlu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun m.174/2 koşulları oluşmamıştır. Gerçekleşen duruma göre davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2017 (Çrş.)