21. Hukuk Dairesi 2016/10373 E. , 2017/3740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan Kurum aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 291.159,60 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan ... ve ... vekillerince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09/05/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... ve ... vekilleri Avukat ... ile Kurum vekili Avukat ... geldiler. Davacı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalılardan ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, 15.06.2009 tarihli iş kazası sonucu malul kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davalı SGK hakkında davanın husumetten reddine, Davalı ... ve ... hakkında ise davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 256.159,60 TL maddi ve 35.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalılara ait villa inşaatında çalışırken 15.06.2009 tarihinde betondan kalıp sökümü esnasında, çöken beton altında kalarak %35,2 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı, davacının iş kazasının gerçekleşmesinde %15 oranında müterafik kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 31.maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamdan olarak hesaba esas ücretin tespiti açısından davacının olay tarihinde yaptığı işin açıklattırılması hakimin davayı aydınlatma ödevi içerisinde değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında maddi tazminatın hesaplanmasına esas alınan ücret konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
Somut olayda, davacının yaptığı işin açıklığa kavuşturulmadığı gibi; mahkemece davacının ücretinin tespiti için İstanbul İnşaat Derneği tarafından bildirilen asgari ücretin 3 katı üzerindeki ücret dikkate alınarak yapılan hesabın hükme esas alınarak maddi zararın belirlendiği, ücret konusunda gerekli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu bilgiler ışında mahkemece yapılacak iş, hakkaniyete uygun maddi tazminatın hesabı için, öncelikle davacının iş kazası tarihinde yaptığı işin niteliği açıklattırılarak, davacının yaşı, sendikalı işçi olup, olmadığı da dikkate alınarak, TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili Meslek Odalarından davacının yaptığı işin niteliğine göre alabileceği emsal ücretin sorularak, kazalı işçinin gerçek ücretinin tereddütsüz olarak belirlemek suretiyle yapılacak hesabı hükme esas almak iken; yetersiz ücret araştırmasına itibarla fahiş nitelikteki ücret üzerinden yapılan hesabı dikkate alarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu açıklamalara aykırı olarak maddi tazminatın hesabında esas alınan ücretin hatalı olarak tespit edilmesi doğru olmamıştır.
O halde, davalı ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan ... ve ... yararına takdir edilen 1.480.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılar ... ve ...’a iadesine, 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.