9. Ceza Dairesi 2013/3328 E. , 2014/6885 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında;
a- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi delaletiyle TCK’nın 265/1-4, 31/3, 62/1, CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
b- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62/1, CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
c- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 31/3, 62/1, CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
d- TCK’nın 152/1-2-a, 31/3, 62/1, 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2- Sanık ... hakkında;
a- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi delaletiyle TCK’nın 265/1-4, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma ve 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına,
2- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın kastı ve saiki de dikkate alındığında; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun "terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması” ve görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinden açılan davalara ilişkin dosyanın 6352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği anlaşılmakla ve 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği belirlenerek yapılan incelemede;
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında TCK’nın 265/1. maddesi uyarınca tayin olunan cezanın anılan Kanunun 265/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeyerek eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında mala zarar verme; sanık ... hakkında ise 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Sanık ...’nin aşamalarda değişmeyen savunmasında elindeki molotofu yere doğru attığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, molotof kokteyli bulundurma ve kullanma eylemlerine ilişkin olarak sanık hakkında patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.
a- Sanık ...’nin mala zarar verme suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b- Sanık ...’a yüklenen 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçunun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.