3. Ceza Dairesi 2019/10806 E. , 2019/18108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile sanık ... hakkında silahla tehdit suçunu da işlediğinden bahisle cezalandırılması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bu suç yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 tarih ve 2015/1-640 Esas - 2015/496 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanık hakkında iddianameyle dava açıldıktan sonra karar verilmesinin unutulması durumunda, ortada temyize konu olabilecek bir hüküm bulunmadığından, bu eksikliğin bozmaya konu edilmesi mümkün olmayıp, karara bağlanmayan iddiayla ilgili zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Dosyada mevcut temyiz dilekçelerinin incelenmesinde, katılan sanıklar ... ve ..."ın sadece "sanık sıfatı" ile kendileri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri anlaşılmakla yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Katılan hakkında düzenlenen adli rapor içeriğine göre, sanığın eylemi nedeniyle katılanın, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama ve katılanlar ... ve ..."a karşı hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın, önce katılan ..."a, daha sonra kavganın devamı sırasında diğer katılan ..."a farklı sözlerle hakaret ettiği, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunun söz konusu olmaması nedeniyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanmayıp, katılan sayısınca mahkumiyet hükmü kurulması isabetli olduğundan, tebliğnamedeki bozma görüşüne bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 86/2. ve 125/1. maddelerinde düzenlenen kasten yaralama ve hakaret suçlarının uzlaşmaya tabi olması karşısında, soruşturma ve kovuşturma aşamasında taraflara uzlaşmayı kabul edip etmediklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince sanık ve katılanlar arasında uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Kabule göre de;
b) Sanık hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi gereğince belirlenen "4 ay" hapis cezası üzerinden, TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında indirim yapıldığında sanığın "3 ay" yerine "3 ay 10 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
c) Sanık hakkında katılanlara karşı hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren 5237 sayılı TCK"nin 129. maddesi yerine, yazılı şekilde genel tahrike ilişkin TCK"nin 29. maddesinin uygulanması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.