Esas No: 2020/340
Karar No: 2022/6671
Karar Tarihi: 06.06.2022
Danıştay 6. Daire 2020/340 Esas 2022/6671 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/340 E. , 2022/6671 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/340
Karar No : 2022/6671
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı/...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda, Kemalpaşa Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ilavesi ve revizyonunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu parselin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "meydan" ve "kanal/dere" kullanımında kaldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planında "yüksek yoğunluklu (301-600 ki/ha.) mevcut konut alanı" kullanımında kaldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı'nın 1.7 sayılı plan notunda "Bu planda gösterilen sosyal ve teknik altyapı alanları ile açık ve yeşil alanları azaltıcı plan değişikliği yapılamaz, ancak bu planda değişiklik yapılmasına gerek kalmaksızın alt ölçekli imar planlarında bu alanları artırıcı yönde ve/veya imar adası içerisinde yer değişikliğine ilişkin plan değişiklikleri yapılabilir" hükmüne yer verildiği ve davalı idarece anılan plan notu uyarınca alt ölçekli plan kararlarında sosyal teknik altyapı kullanımlarını artırıcı olarak meydan ve kanal alanı kullanımlarının belirlendiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planında kanal hattının dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planından farklı olmasının plan ölçekleri ve tekniği gereği olduğu, nitekim alt ölçekli planlarda kurum görüşlerinin teknik detaylarının planlara aktarılmış olması ile kanal güzergâhının ıslah edilmiş haliyle uygulama ölçeğine aktarıldığının gözlendiği, dava konusu parselin de içinde bulunduğu alan için öngörülen plan kararlarının, üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörülen plan kararları ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kararlarının üst ölçekli 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen plan kararları ile çelişmediği, uyuşmazlık konusu parselin bitişiğindeki alanda üzeri kısmen kapatılmış bir dere geçtiği, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen … parsel sayılı taşınmazda öngörülen "kanal/dere" ve "meydan alanı" kullanım kararının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü görüş yazısı çerçevesinde belirlendiği, plan kararları ile taşkın kanalı niteliğinde olan derelerin üzerlerinin kapatılmamasına yönelik plan kararları geliştirildiği, meydan alanı kararının uyuşmazlık konusu parsele bitişik konumda olan ve DSİ görüşü doğrultusunda ıslah edilmesi planlanan dere güzergâhı ile de ilişkili olarak genişletilmesinin zorunluluk içerdiği, meydan alanı kullanımı irdelendiğinde, alanın doğu yönünde taşıt yolu ve batı yönünde dere aksı ile bağlantılı olduğu, hem taşıt hem yaya erişimi olarak ulaşılabilirliği yüksek bir konuma sahip olduğu, ancak birkaç tekil ağaç dışında herhangi bir yeşil dokuya sahip olmadığı, mevcut meydan alanının yüzölçümünü artırıcı olarak uyuşmazlık konusu parselin "meydan alanı" olarak planlanmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mevcut nazım ve uygulama imar planına göre ruhsatlandırılarak üzerinde 4 katlı kargir bina bulunduğu, ancak dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında meydan ve kanal/dere kullanımında bırakıldığı, dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında konut alanı kullanımında kaldığı, bu nedenle üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırı kullanımlar getirildiği, uyuşmazlık konusu parselin donatı alanı olarak planlanmasının kamu yararı ve planlama esaslarına uygun olmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulüne karar verilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
Davalı ...Belediye Başkanlığı tarafından, hukuk ve usule uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçelerin hukuk ve usule uygun olduğu, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaz 1994 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında "ticaret+konut alanı", 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "bitişik nizam 4 katlı yol boyu ticaret+konut alanı" olarak, 2012 tarihli 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında "2. ve 3. derece merkez alanı ve 3. derece yol alanı" olarak planlanmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında uyuşmazlık konusu taşınmaz "yüksek yoğunluklu mevcut konut alanı" olarak planlanmış, sonrasında Kemalpaşa Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ilavesi ve revizyonunda ise "meydan ve kanal/dere alanı" olarak planlanmıştır.
Dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı 31.01.2018-01.03.2018 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edilmiş, davacı tarafından taşınmazının meydan ve yol alanı olarak planlanmasının uygun olmadığı gerekçesiyle anılan plana itiraz edilmiş, itirazın Kemalpaşa Belediye Meclisi nin … tarih ve … sayılı kararı ile reddi üzerine bakılmakta olan davanın açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Devletin temel amaç ve görevleri" başlıklı 5.maddesinde, "Devletin temel amaç ve görevleri, (...) kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; (...) insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır." hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun "Genel esas" başlıklı 3.maddesinde, "Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.
" hükmüne,
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ''Tanımlar'' başlıklı 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, “Plan Kademeleri” başlıklı 6. maddesinde ise; planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas alan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, 8. maddesinde ise, planların tanımlaması yapılarak, planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Yine, "Kamuya ait gayrimenkuller" başlıklı 11.maddesinin 1.fıkrasında, "İmar planlarında; meydan, yol, su yolu, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan (...) belediyeye (...) bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir. (...) " hükmüne,
"İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13.maddesinin 2.fıkrasında, "Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere (...) özel tesis yapılabilir. hükmüne,
"Parselasyon planlarının hazırlanması" başlıklı 18.maddesinin 3.fıkrasında, Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyon alanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. (...) hükmüne yer verilmiştir.
14.06.2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Mekansal kullanım tanımları ve esasları" başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendinde, "Sosyal altyapı alanları: Birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isimdir." hükmüne,
Aynı Yönetmeliğin "Nazım imar planı" başlıklı 23.maddesinin 4.fıkrasında, "Park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan gibi açık alanların mahalle ve semt ölçeğinde merkezlerle birlikte tasarlanması esastır." hükmüne yer verilmiştir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin "Mekansal planlama kademeleri ve ilişkileri" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında, mekansal planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından mekansal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları olarak hazırlanacağı, buna göre planlama kademelerinin, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; mekansal strateji planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planından oluştuğu kural altına alınmış, aynı maddenin 2. fıkrasında, mekansal planların, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanacağı, her planın, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, meydan alanının umumi hizmete ayrılmış bir sosyal donatı alanı olduğu, bu fonksiyondan başka amaca özgülenemeyeceği, şehirlerin açık alanı niteliğinde kentsel yaşam kalitesini yükselten, sağlıklı kentleşme için önemli bir görev üstlenen işleve sahip olduğu, olası afet (deprem vs.) durumlarında toplanma alanı olarak kullanılabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Planlamanın en temel unsurlarından birisi olan, birbirini yönlendiren ve denetleyen farklı ölçeklerdeki planlar arasındaki "kademeli birliktelik" ilkesi uyarınca, alt ölçekli planlar, bir üst ölçekte belirlenen temel ilke, strateji ve plan kararlarına uygun olmak zorunda olup, bunun sonucu olarak, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile belirlenen kullanım kararlarının, üst kademede bulunan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile uyumlu olup olmadığı yönünden incelenmesi gerektiği açıktır. Başka bir deyimle hiyerarşik planlama ilişkisine göre, bir plan bir üst ölçekli plan tarafından yönlendirilmeli ve ona uyumu noktasında denetlenmelidir.
Davanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açıldığı hususu göz önüne alındığında planların kademeli birlikteliği ilkesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yönelik incelemenin 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planına uygun olup olmadığı yönünden yapılması gerekmektedir.
Danıştay Altıncı Dairesinin 21.03.2022 tarihli ve E:2020/340 sayılı ara kararı ile uyuşmazlığa konu taşınmazın dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile güncel 1/5000 ölçekli nazım imar planında hangi kullanıma ayrıldığı sorulmuş, ara kararına İzmir Büyükşehir Belediyesince verilen 23.05.2022 tarihli cevapta, 09.03.2015 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında uyuşmazlık konusu taşınmazın "yüksek yoğunluklu mevcut konut alanı" olarak planlandığı ve anılan imar planının halen yürürlükte olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, üst ölçekli 1/5000 nazım imar planında "yüksek yoğunluklu mevcut konut alanı"nda kalan uyuşmazlık konusu taşınmaza dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile "meydan ve dere/kanal alanı" kullanımı getirildiği görülmüş, ancak bu meydan alanının 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmemesi nedeniyle uygulama imar planının "planların kademeli birlikteliği" ilkesine ve üst ölçekli nazım imar planına aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.