Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20583
Karar No: 2017/3886
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20583 Esas 2017/3886 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/20583 E.  ,  2017/3886 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : Ankara 11. Hukuk Dairesi



    K A R A R

    A)Davacı İstemi :
    Davacı,3201 sayılı Kanuna göre borçlanma talebinin Kurum tarafından edildiğini, ancak prim ödeme gün sayısı tespit edilirken ödeme tarihinden geriye gidilerek hesaplama yapıldığını, yurtdışında ilk prim ödemeye başladığı tarih olan 01.11.1978 tarihinden itibaren ileriye doğru 3671 gün borçlandığının tespiti ile; yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğini ve düşük ödenen aylıkların aylık bağlama tarihinden itibaren yükseltilmesi, eksik ödenen aylık farklarının yasal faizi ile tahsili gerektiğinin tespiti istemiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Kurum vekili; derdestlik, yetki, husumet, hak düşürücü süre ve zamanaşımı def"i ile dava şartlarının bulunmadığını ileri sürmüş; Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Mahkemenin; Aylık hesap sistemi 31/12/1999 öncesi farklı 01/01/2000 den sonra farklıdır. 31/12/1999 dan önce sigortalılık süresi fazla olanların aylık hesabında uygulanan kat sayı sebebi ile bağlanılan aylık miktarı daha fazladır. Dolayısıyla davacının borçlandığı sürelerin intibakı ile ilgili işlem bakımından dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır, kısmi borçlanma yaptığında talebi varsa bu talep tarihlerine göre yoksa borçlanılan sürelerin ilgili aylara mal edilmesi gerektiği, kısmi borçlanma halinde yaşlılık aylığı tutarının sigortalının borçlandığı döneme göre farklılık arz etmesi sebebi ile kurumun sigortalıyı bu yönde bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde aksi yönde sigortalı lehine uygulama yapılmasını engelleyen yasal bir düzenleme olmadığı da gözetilerek borçlanılan dönemin sigortalı lehine belirlenmesi ve sigortalının talebine göre ilgili aylara mal edilmesi gerektiği, gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, Davacının 3201 SY gereği borçlanarak bedelini ödediği 3671 günlük hizmetin yurt dışında çalışmaya başladığı tarih olan 01/11/1978 den başlatılarak ileriye doğru intibakının sağlanması gerektiğinin tespiti ile buna göre davacının yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğinin ve ödenen aylıklara göre oluşacak farkların her ay için ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine" karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı vekili; yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak ve eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürmüş olup, dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden, istinaf sebepleri ile bağlı kalınmaksızın istinaf kanun yolu incelemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.


    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; borçlanma talep dilekçesinde yurt dışında geçen tüm hizmetlerini borçlanmak istediğini bildirmesi nedeni ile kısmi borçlanma sonucu bedeli ödenen sürenin; yurdışında çalışmaların başladığı veya ev kadını olarak geçen sürenin başladığı tarihten itibaren ileriye doğru mal edilmesi halinde; sigortalıya sağlanacak aylık tutarını olumlu etkileyecek olması ve Kurumun bu lehine durum konusunda sigortalıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle; borçlanılan dönemin sigortalı lehine belirlenmesine ilişkin olarak mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir
    E)Temyiz :
    Davalı vekili, 3201 Sayılı Kanunun "Süre Tespiti ve Sigortalılığın Başlangıcı" başlıklı 5.maddesine göre yurtdışında geçen süreleri borçlananlardan, Türkiye"de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılık sürelerinin tespitine esas ilk işe giriş tarihi borçlarının tamamını ödedikleri tarihten borçlandıkları gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirlendiği,kurum işlemi doğru olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
    “Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.
    Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
    Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” hükmü yer almaktadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; mahkeme kararı ile sigorta başlangıç tarihinin 01.11.1978 olduğu, yurtdışı borçlanmasının 3671 gün olduğu, 16-30.09.2013 tarihinde 4/a (14 gün) hizmetinin olduğu, 08.10.2014 tarihinde yurtdışı borçlanma bedelini ödediği, 16.10.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 01.11.2014 tarihinde geçerli yaşlılık aylığı bağlandığı,izin alarak 22.09.1999 tarihinde Türk Vatandaşlığından çıktığı,Kurumun 3671 prim günü 11.07.1999-22.09.2009 tarihleri arası olarak borçlandırdığı ve kabul ettiği anlaşılmaktadır
    Öte yandan mahkemece, davacıya bağlanması gereken aylığı hesaplatmadan davacının daha fazla aylık alacağına dair bir tespit yapan bilirkişi raporu almadan yeniden hesaplanan aylığın daha yüksek olacağına ve aylıkların ödenmesine karar verilmesi de isabetsizdir
    403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesine göre vatandaşlığın kaybından itibaren ilgililer yabancı muamelesine tabi tutulurlar ancak sosyal güvenliğe dair hakları saklı tutulur. Ne var ki saklı tutulan haklar yine Türk vatandaşı olunan döneme ilişkindir
    3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre talep tarihinde Türk vatandaşı olmayanlar borçlanamazlar. Bu kuralın istisnası 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesi olup izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlere tanınan istisna bu kişilerin Türk vatandaşı oldukları döneme özgüdür. Dolayısıyla Türk vatandaşı olunmayan bir dönemin borçlanılması mümkün değildir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre izinle Türk vatandaşlığını kaybettiği 22.09.1999 tarihinden sonra Türk vatandaşı olunmayan bir dönemin borçlanılması mümkün olmadığından, davacının borçlanarak bedelini ödediği 3671 günlük hizmetinin izinle Türk vatandaşlığını kaybettiği 22.09.1999 tarihinden başlatarak geriye doğru borçlanabilleceğini gözardı ederek yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    .../...

    G)Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi