Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1941
Karar No: 2019/8882
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/1941 Esas 2019/8882 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/1941 E.  ,  2019/8882 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı... Turizm İnşaat Tarım Hay. A.Ş. aralarındaki itirazın iptali davasına dair Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26/01/2016 tarihli ve 2015/1051 E. - 2016/113 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 06.02.2019 tarihli ve 2017/4686 E. - 2019/786 K. sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı-borçlu şirketin Manavgat ilçesi Kızılot mevkiinde bulunan 138 ada 1 parselinde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 5 yıldızlı... tatil köyünde kiracı olduğunu, kendisinin ise taşınmazın 1/3 paylı müşterek maliki olduğunu, aynı zamanda davalı-kiracı borçlu şirketin de ortağı olduğunu, diğer 2/3 paydaşlarının da davalı-borçlu şirketin ortağı ve aynı zamanda yöneticisi olduğunu, davalı-borçlu şirketin her paydaş ile her yıl 1 Ocak tarihi itibariyle aynı yılın 31 Aralık tarihine kadar geçerli olmak üzere kira sözleşmesi yapıldığını ve her paydaş ile yapılan sözleşme uyarınca paydaşlara ödeme yapıldığını, davaya konu icra takibinin davalı-borçlu şirketten alacağı olan 2015 yılı kira alacağı bedeli olduğunu, davalı-borçlunun itirazının iptali ile alacak miktarının %20 si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/362 esas sayılı dosyası ile davacı tarafından "kira bedelinin belirlenmesi ve ödenmesi" talepli belirsiz alacak davası açıldığını, davanın taraflarının aynı olduğunu, kira alacağı iddiasıyla açılmış ve halen derdest bir dava var iken temyiz dilekçelerindeki bir izahatı yeni bir vakıa, yeni bir hukuki ilişki doğmuş gibi dava konusu yapılmasının doğru olmadığını, nizalı kira bedeline ilişkin yargılama sürürken yeni bir bedelle ilamsız icra takibi yapmak ve dava açmanın büyük bir art niyet olduğunu, halen geçerli olan kira sözleşmesinde dahi davacının imzası ile çalıştırılan tatil köyünün işletmesine ilişkin soyut, gerçekçi olmayan hesaplarla mevcut kira nizasına dair dava açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm; davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nin 06.02.2019 gün, 2017/4686 Esas ve 2019/786 Karar sayılı ilamı ile ‘..davalının yargılama sürecinde, taşınmazın toplamda 360.000,00 Euro bedelle kiraya verildiği konusunda beyanda bulunmak sureti ile asıl alacağın varlığını kabul etmesi karşısında bu husus yargılamayı gerektirmediğinden icra inkar tazminatının hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre’ açıklamasıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, işbu ilama karşı davalı tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
    Taraflar arasında imzalanan 01/01/2013 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli olarak düzenlenen kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 4. ve 5. maddelerinde iki yıllık kira bedelinin net 230.000,00 Euro olduğu ve 2012 yılında 160.000,00 Euro ödeneceği, bakiye 70.000,00 Euro’luk kısmının ise 2014 yılı içinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Her ne kadar Mahkemece; aynı mahkemenin 2015/362-864 E.K.sayılı kararı ile dava konusu tatil köyünün kira bedelinin yıllık net 666.912,00 Euro olarak tespit edildiği, kira bedelinin ödeme tarihi olarak 1 Ağustos tarihinin ödeme tarihi olarak belirlendiği, daha önceki yıllara ilişkin yapılan ödeme belgelerine ilişkin incelemelerde davacı tarafın iddia ettiği miktarda ödemelerin davalı tarafından yapılmış olduğu anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ise de; hükme esas alınan Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/362-864 E.K.sayılı kararı ile yıllık net kira bedelinin 666.912,00 Euro ve ödeme tarihinin 1 Ağustos olarak belirlenmesine ilişkin hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine önce, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 16.11.2016 gün, 2015/10787 Esas ve 2016/6759 Karar sayılı ilamı ile; 01.01.2013 tarihli sözleşmenin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, daha sonra davalının kararın düzeltilmesine ilişkin başvurusu üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nin 11.10.2017 gün, 2017/13443 Esas ve 2017/13793 Karar sayılı ilamı ile de; Mahkemece kira parasının belirlenmesi ile yetinilmesi gerektiği ayrıca sözleşme şartlarına müdahale edilerek ödeme tarihinin belirlenmesi ve değiştirilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkeme gerekçesinde belirtilen ödeme tarihinin 1 Ağustos olarak kabulü ilgili bozma ilamı gereği doğru değildir.
    ‘Kiracının Borçları’ başlığı altında kira bedelini ve yan giderleri ödeme borcu, TBK"nun 362. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun 362. maddesi "" Kiracı, sözleşmede aksine bir hüküm veya yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve yan giderleri her kira yılının ve en geç kira süresinin sonunda ödemekle yükümlüdür."" şeklinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin ‘Ödeme Şekli’ başlıklı 5. Maddesinde; belirlenen iki yıllık kira bedelinin ne şekilde ödeneceği kararlaştırılmamış olup, ilgili sözleşmede kira borcunun ödeneceği tarih açık veya zımni olarak belirtilmemiştir. Bu durumda taraflarca kabul edilmiş başkaca bir ödeme tarihi olduğu iddia ve ispat edilmediğine göre TBK’nun 362. maddesi gereğince kira bedelinin muaccel olduğu tarih ilgili kira yılının sonu olacaktır.
    Somut olayda; davacı alacaklı 17.09.2015 tarihinde başlattığı icra takibinde 2015 yılı kira bedeli 120.000,00 Euro ile 1.361,10 Euro işlemiş faiz alacağının tahsilini istemiş olup yukarıda açıklandığı üzere istenen 2015 yılı kira bedelinin temerrüt ihtarı gerekmeksizin ilgili yılın sonunda muaccel olacağı ve takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmayan kira bedelinin talep edilmesi mümkün olmadığından takibe konu edilemeyeceği bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile onama ilamının kaldırılarak hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 06/02/2019 tarih ve 2017/4686 Esas - 2019/786 Karar sayılı onama ilamı kaldırılarak hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alanın karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 07/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi