21. Hukuk Dairesi 2016/20586 E. , 2017/3887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı, Kurum"un yurtdışı borçlanmasını 1997 tarihinden itibaren başlattığı bundan dolayı aylıkların düşük hesaplandığı, borçlanma başlangıç tarihinin 01.01.1986 olduğunun tespiti ve yurtdışı borçlanmasının bu tarihden itibaren ileriye doğru hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Kurum vekili; davacının borçlanma talep ettiği 11.06.2012 tarihli yurtdışı hizmet borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süre kısmına 5010 gün yazmış ise de borçlanmak istedikleri süreyi belirtmediğini, kurum işlemi doğru olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin; borçlanılan sürelerin ilgili aylara mal edilmesinin esas olduğu, kısmi borçlanma halinde ise; 2000 yılından önceki süreleri borçlanmanın sigortalıya bağlanacak aylık miktarını olumlu etkilemesi nedeniyle sigortalı lehine uygulama yapılmasını engeleleyecek yasal bir engel de bulunmadığından, davacının İsveç"te çalışmaya başladığı 01.01.1986 tarihinden ileriye doğru borçlandığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece “Davacının davasının kabulü ile, davacının borçlandığı 5010 günlük yurt dışı çalışma süresinin Mahkeme kararı gereği kabul edilen başlangıç tarihi 01.01.1986 dan ileriye doğru intibakının yapılması gerektiğinin tespitine , davacıya bağlanılan aylıklarında yapılacak bu intibaka göre yeniden hesaplanması gerektiğinin tespiti ile oluşacak farkın davacıya ödenmesi gerektiğinin saptanmasına" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davalı vekili;borçlanmanın 4/b kapsamında olup, son tarihten geriye gidilerek yapılması gerektiği,borçlanma talep dilekçesinde borçlanılmak istenilen sürenin açıkça yazılmadığı ve Kurumun talep formunun arkasında borçlanılan sürenin belirtilmesi yönünde sigortalıyı yeterince bilgilendirdiğini ve re"sen gözetilecek sebeplerle kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüş olup, dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden, istinaf sebepleri ile bağlı kalınmaksızın istinaf kanun yolu incelemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurunda bulunmuştur
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; 3201 Sayılı Kanuna göre kısmi borçlanma halinde bu sürelerin hangi tarihlere mal edileceği konusunda yasal bir düzenleme bulunmadığı, 5510 sayılı Kanun"un 41. maddesinin son fıkrasına göre ise; 01.10.2008 tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmaların ilgili aya mal edileceği düzenlendiği, kısmi borçlanma sonucu bedeli ödenen sürenin, yurtdışında çalışmaların başladığı tarihten itibaren ileriye doğru mal edilmesi halinde; sigortalıya sağlanacak aylık tutarını olumlu etkileyecek olması ve Kurumun bu lehine durum konusunda sigortalıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamamısı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir
E)Temyiz:
Davalı vekili;davacının borçlanma talep ettiği 11.06.2012 tarihli yurtdışı hizmet borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süre kısmına 5010 gün yazmış ise de borçlanmak istedikleri süreyi belirtmediği, kurum işlemi doğru olduğu bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
“Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; mahkeme kararı ile sigorta başlangıç tarihinin 01.01.1986 olduğu, davacının 28.05.2012 tarihli yurtdışı borçlanma talep dilekçesinde 5010 gün borçlanmak istediği, 06.08.2012 tarihinde yurtdışı borçlanma bedelini ödediği, mayıs 2012 tarihinde 4/a hizmetinin olduğu, kurumun 5010 günlük yurtdışı borçlanmasını 15.01.1997-13.12.2011 tarihleri arası kabul ettiği anlaşılmaktadır
Öte yandan mahkemece, davacıya bağlanması gereken aylığı hesaplatmadan davacının daha fazla aylık alacağına dair bir tespit yapan bilirkişi raporu almadan yeniden hesaplanan aylığın daha yüksek olacağına ve aylıkların ödenmesine karar verilmesi de isabetsizdir
3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre; Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında eldeki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.