23. Hukuk Dairesi 2015/2483 E. , 2016/590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu ..."nin vergi borçları nedeniyle adına kayıtlı taşınmazına haciz konulduğunu, davalının alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/9077 E. sayılı icra dosyasında, müvekkili kurumun alacak miktarının sorulması üzerine verilen 26.05.2011 tarihli cevabi yazıda, müvekkilinin borç miktarının 30.534,61 TL olduğunun bildirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan 18.07.2011 tarihli sıra cetvelinde, müvekkili kurumun alacağına birinci sırada yer verilmesine rağmen, alacağın miktarının 3.053,61 TL olarak belirtildiğini, taşınmazın satış bedeli olan 24.111,13 TL"nin tamamının müvekkili kuruma ayrılması gerekirken, alacak miktarının sıra cetvelinde yanlış yazılması sebebiyle kalan satış bedelinin davalıya ayrıldığını, bu nedenle sıra cetvelinin hatalı düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin haczinin davacı haczinden önce olduğunu, davacı tarafın alacak miktarını gönderdiği yazılarda farklı belirtmesinin, dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, icra dosyasında alacaklı olan ... aleyhine açılan davada, yargılama sırasında davalının alacağını haricen tahsil ettiği, davalı alacaklının alacaklı sıfatı kalmadığı ve icra dosyasında davalı alacaklıya ödenmiş herhangi bir bedel bulunmadığı, bu nedenle davalı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın, Dairemizin 10.04.2014 tarih ve 2013/8895 E., 2014/2817 K. sayılı ilamı ile, sıra cetvelinin düzenlenmesinde davalı tarafın kusurunun bulunmadığı, bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu, Mecidiyeköy Vergi Dairesi"nin 26.05.2011 tarih ve 21249 sayılı yazısında alacak miktarının 3.053,61 TL, 26.05.2011 tarihli ve 21249 sayılı ikinci yazısında ise alacak miktarının 30.534,61 TL olarak icra müdürlüğüne bildirildiği, bunları teyit eden ve yine davacı kurum tarafından gönderilen 15.03.2012 tarihli yazıyla da 26.05.2011 tarihi itibariyle alacak miktarının 30.534,61 TL olduğunun bildirildiği, dava dışı borçlunun 11.01.2012 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçede ise, borç miktarının 36.000,00 TL olduğunu bildirdiği halde, genel yetkili
mahkeme sıfatıyla tarafların ileri sürdüğü bu delillerin birlikte değerlendirilerek, gerekirse konusunda uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yargılama sırasında, davacının alacağını tahsil etmiş olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı, davacı tarafça icra müdürlüğüne gönderilen yazıya istinaden sıra cetvelinin düzenlendiği, satış bedelinin bu sıra cetveline göre ödendiği, icra müdürlüğüne gönderilen yazılarda alacak miktarının yanlış gösterilmesinde davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği, bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.
İİK"nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş ve bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılarına tanınmış ise de, her alacaklı bu hakkı haiz değildir. YHGK"nın 05.03.2008 tarih ve 19-161 E., 213 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi, bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklıda olup, aksi halde sıra cetveline itirazda hukuki yararı yoktur. Diğer anlatımla, sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, adı geçenlerin sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava koşulu olup, sıra cetveline yönelik itirazda hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Sıra cetvelindeki alacağa yönelik davalarda taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de maktu tarife üzerinden hesaplanması gerekir.
Öte yandan, hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re"sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir.
Bu durumda mahkemece, davacının hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle, HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi ve davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davanın alacak davası niteliğinde olmadığı gözardı edilerek, davanın konusuz kaldığının kabulü ile, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ise de; karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7.maddesi uyarınca, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmişir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. paragrafı ile 3. bendindeki 2.893,00 TL ibaresi çıkarılarak, yerine birinci paragraf olarak "Davanın, HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine" ve 3. bende " 1.500,00 TL" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün (re"sen) DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.