MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada ... Kadastro ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
... Kadastro Mahkemesince, uygulama kadastrosunda mülkiyet hakları tartışma konusu yapılamayacağından mülkiyet hakkı değişikliğini içerir şekildeki taleplere yönelik davalar yönünden kadastro mahkemesinin görevli olmadığı, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
... Asliye Hukuk Mahkemesince ise davacının davasını 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde belirtilen askı ilan süresi içinde açmış olması nedeniyle aynı Kanunun 26/B maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda, davacı vekili ... ilçesi, ... mahallesi 108 ada 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170 sayılı parsellerin tamamının, 108 ada 172 nolu parselin ise bir kısmının orman sınırları dışında bırakılmak suretiyle tespit edildiğini, halbuki dava konusu taşınmazlar üzerinde idarece yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan ve dilekçelerinin ekinde de sunulan 18.02.2015 tarihli inceleme raporu ve rapor ekinde yer alan ilgili taşınmazlara ait kadastro haritasına göre bu taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek 108 ada 172 sayılı parselin bir kısmının, diğer parsellerin tamamının yapılan kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmelerini talep ve dava etmiş; ... Kadastro Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli celsesindeki imzalı beyanı ile de 22/2-a çalışmalarına bir itirazlarının olmadığını, amaçlarının taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescilini sağlamak olduğunu belirtmiştir.
Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir. Bu nedenlerle uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınamaz.
Dosya kapsamından; davacıların, mülkiyete ilişkin olarak dava açtığı davanın, tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan fenni hataları düzeltme çalışmalarına itirazda bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme ve davanın niteliğine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.