Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/866
Karar No: 2017/3892
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/866 Esas 2017/3892 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/866 E.  ,  2017/3892 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: Hukuk Dairesi



    K A R A R
    A)Davacı İstemi:
    Davacı, 3201 sayılı kanuna göre ödediği primlerin 01/11/1971 tarihinden itibaren aylık hesabında dikkate alınmadığını düşük ödenen yaşlılık aylıkları, aylıkların bağlandığı tarihten itibaren yükseltilmesine ve eksik ödenen yaşlılık aylığı farkları için ay be ay işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Kurum vekili; 3201 sayılı yasada borçlanılan sürelerin süre başlangıç tarihinin ne şekilde belirleneceği düzenlendiğini, davacı yönünden borcun tamamen ödendiği günden borçlanılan prim gün sayısı kadar geriye gidilerek sigorta başlangıcının tespiti mevzuata uygun olduğundan davanın reddini istemiştir
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Mahkemenin; ""borçlanılan sürelerin ilgili aylara mal edilmesi gerekmekte ve kısmi borçlanma halinde yaşlılık aylığı tutarının sigortalının borçlandığı döneme göre farklı arz etmesi nedeniyle kurumun sigortalıyı bu yönde bilgilendirme yönündeki yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeniyle aksi yönde sigortalı lehine uygulama yapılmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmadığı gözetilerek borçlanılan dönemin sigortalı lehine belirlenmesi ve sigortalının talebine göre ilgili aylara mal edilmesi gerektiği"" gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır
    Mahkemece “davacının borçlanma tutarına karşılık gelen toplam 5400 günlük borçlanma süresinin sigorta başlangıç tarihi olarak belirlenen 01/11/1971 tarihinden itibaren ileriye gidilerek ilgili dönemlere mal edilmesi gerektiği, buna göre yaşlılık aylığının yeniden hesaplanarak tahakkuk edecek fark aylıklarının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili gerektiğine" karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı Kurum vekili; bilirkişi raporunun usule uygun olmadığı, borçlanılan 5400 günün 01.01.1987-31.12.2005 dönemine ait olması halinde bile anılan gün sayısı sonunun 2001 yılına tekabül ettiği, bu durumun davacı aleyhine sonuç doğurduğu ve hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

    ./..


    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu;Türkiye"de sigortalılığı bulunmayan, ancak borçlanma talep tarihi ve 3201 sayılı Yasanın geçici 7. Maddesi karşısında Kurumca 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılan ve tahsis talep dilekçesi ekindeki dilekçe ile 01.01.1971 tarihinin sigorta başlangıcı olarak belirlenmesine dair istemde bulunan davacının davaya konu, mahkemece de uygun görülen talebinin, davanın kabulüne karar veren mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı temyiz nedenleri: bilirkişi raporunun usule uygun olmadığı, borçlanılan 5400 günün 01.01.1987-31.12.2005 dönemine ait olması halinde bile anılan gün sayısının sonunun 2001 yılına tekabül ettiği,borçlanan sürenin 1989 yıllından başlatılmasıyla 1987 yıllından başlatılması arasında davacı aleyhine sonuç doğurmadığı gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
    “Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.
    Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
    Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.""hükmü yer almaktadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının ilk sigorta başlangıcının 01.11.1971 tarihi olduğu, 01.07.1989 tarihinde izinle Türk vatandaşlığını kaybettiği, 08.06.1992 tarihinde tekrar Türk vatandaşı olduğu, 29.09.2006 tarihinde borçlanma talebinde bulunduğu,kurum tarafından tahakkuk ettirilen borç 16.11.2006 tarihinde bildirildiği, 5400 gün karşılığını 02.07.2013 tarihinde ödediği, 02.05.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, kuruma 01.01.1987 – 31.12.2005 tarihleri arası 5400 günlük süreyi borçlanmak istediğini belirttiği, kurumun 02.07.1998-02.07.2013 tarihleri arası 5400 günü dikkate aldığı,Kurum tarafından yapılan uygulamanın 3201 Sayılı Kanunun 5. maddesine uygun olduğu anlaşılmıştır
    Öte yandan mahkemece, davacıya bağlanması gereken aylığı hesaplatmadan davacının daha fazla aylık alacağına dair bir tespit yapan bilirkişi raporu almadan yeniden hesaplanan aylığın daha yüksek olacağına ve aylıkların ödenmesine karar verilmesi de isabetsizdir
    3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre; Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında eldeki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.






    G)Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi