Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4664
Karar No: 2021/3056
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4664 Esas 2021/3056 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4664 E.  ,  2021/3056 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.06.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, 1779 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babası ... adına kayıtlı iken, ...,24. Noterliğinin 13/06/2001 tarih ve 16160 yevmiye nolu vekaletnamesine istinaden, vekil davalı ... tarafından kızı davalı ...’e temlik edildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, temliğin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, olmazsa davalı ... satış bedeli ile özenli bir ifa neticesinde elde edilmesi beklenebilecek olan değer arasındaki farkı da tazmin etmekle yükümlü olduğundan davanın devamı süresinde hesaplanacak zararın ve satış bedelinin miras payı oranında faizi ile tazminine karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada davacılar ise aynı istekte bulunmuşlardır.
Davalılar, ... yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, kanunda öngörülen zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, muvazaalı bir işlem olmadığını, ..."ın özel vekaletname vermek sureti ile vekil tayin ettiğini, vekil sıfatıyla tarla nitelikli taşınmazı önce ... adına satın aldığını, isteği üzerine taşınmazı kızına devrettiğini, taşınmazın işlem anındaki satış bedelinin elden ve peşin olarak ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İddianın ispat edilemediği ve tazminat yönünden sebepsiz zenginleşmeye ilişkin isteğin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "...Somut olaya gelince; toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden özellikle davalı ve dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın Türkiye’deki işlerini takip etmek üzere 13.06.2001 tarihinde İsmet"e verdiği genel vekaletnameye istinaden vekil tarafından üçüncü kişiden satın alınan taşınmaz üzerine iki katlı ev inşa edilip, ağaç dikildiği, 24.02.2004 tarihinde vekil İsmet tarafından kızı Seher’e satış suretiyle temlik edildiği, mirasbırakanın taşınmazın satışı için vekile talimat verdiği ve satış bedelinin mirasbırakana ödendiğinin kanıtlanamadığı, davalı ...’in de vekilin kızı olduğu, yakın akrabalık ilişkisi gözetilerek durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olduğu açıktır. Bu somut olgular yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların esasa yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, birleştirilen davaların tahkikat safhası müşterek olmakla birlikte, nihai olarak kurulacak hükümle her iki dava hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekir. Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan davaların birleştirilmesi yargılamanın selameti açısından zorunlu ise de, birleştirilen her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulacağı ve birleşse dahi müstakil dava olma niteliğini koruyacağı kuşkusuzdur. O halde, birleştirilen dava bağımsızlığını koruduğundan asıl dava ile birleştirilen davadaki taleplerle ilgili olmak üzere yargılama giderlerinin de her iki dava için ayrı ayrı hesap edilmesi zorunludur. Öte yandan, birleştirilen davalarda, her davanın ayrı bir vekâlet ücretine tabi olacağı Avukatlık ücreti tarifesi hükümlerine göre tartışmasızdır.
Somut olaya gelince; mahkemece asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı harç ve vekalet ücretine karar verilmediği gibi, asıl dava 20.000TL değer gösterilerek açılmış olup, keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmal edilmediği halde taşınmazın tamamının değeri üzerinden tek nispi vekalet ücretine karar verilmesi de isabetli değildir.
Hal böyle olunca; asıl ve birleştirilen davalar bakımından ayrı ayrı harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi