Esas No: 2015/13734
Karar No: 2016/2398
Karar Tarihi: 25.02.2016
Hırsızlık - Konut Dokunulmazlığını Bozma - Mala Zarar Verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/13734 Esas 2016/2398 Karar Sayılı İlamı
22. Ceza Dairesi 2015/13734 E. , 2016/2398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ :Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını Bozma ve Mala Zarar Verme
HÜKÜM :Mahkumiyet, Beraat
Sanıklar müdafii
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü.
A-Sanık Zekeriya Çolak hakkında verilen beraat kararlarının o yer Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine yapılan incelemede:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanığın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar vermek suçundan verilen kararların üst, o yer Cumhuriyet savcıları ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyizi üzerine yapılan incelemelerinde:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre,
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların mükerrir olmaları nedeniyle haklarında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanmasına karar vermekle yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Yasanın108/4-6. maddesi uyarınca denetimde serbestlik tedbirlerinin uygulanacağı süreyi de belirtmek suretiyle infazın kısıtlanması,
2-Sanıkların, TCY’nın 53. maddesi 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, üst o yer Cumhuriyet savcıları ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak:
Sanıklar hakkında TCY’nın 58/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasından "takdiren 1 yıl" sözcükleri çıkarılmak,
Hüküm fıkrasından TCY’ nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar ... ve ... haklarında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından verilen kararların üst Cumhuriyet Savcısı, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyizi üzerine yapılan incelemelerde:
1)Sanıkların müşteki ..." nın evinden herhangi bir şey aldıklarının tespit edilemediği, yine en son girilen ev sahibi müşteki ..."nın evinden aldıklarını da tanık ..."nın görüp bağırması nedeniyle evin dışına bırakıp kaçtıklarının anlaşılması karşısında; sanıkların bu müştekilere karşı eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı tartışılmadan yazılı şekilde tamamlanmış suçtan hüküm kurulması,
2)Sanıkların, müştekilerin evine girip işe yarayacak ne bulurlarsa almak kastıyla hareket ettikleri, ancak evde fazla bir şey bulamamaları nedeniyle kıymette değerce az olan eşyaları aldıkları, yani değerli eşya bulsa idi alacak olduklarından 5237 sayılı TCK"nun 145. maddenin uygulanma koşullarının oluşmadığından sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nun 145. maddenin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Sanıkların müşteki ve mağdurların evlerine iki kişi olarak girdiklerinden konut dokunulmazlığını bozmak suçundan hüküm kurulurken haklarında 5237 sayılı TCK"nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
4)Sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanmasına karar vermekle yetinilmesi gerektiği gözetilmeden ve 5275 sayılı Yasanın 108/4. maddesi uyarınca, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu düşünülmeden, infazı kısıtlayacak biçimde denetimli serbestlik süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi
5)Sanıkların, TCY’nın 53. maddesi 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun
bırakılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısı, o yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... ve ... müdafii"in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.