Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13567
Karar No: 2017/560
Karar Tarihi: 27.01.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13567 Esas 2017/560 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13567 E.  ,  2017/560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar ... ve arkadaşları 10.11.2010 tarihli dilekçesiyle Demirciler köyünde bulunan Eylül 1995 tarih 14 ve 15 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan 7.000,00 m2 ve 13.300,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazlarının köyde yapılan genel kadastroda orman olarak tesbit edilen 112 ada 1 sayılı parsel içinde bırakıldığı, tespitin iptali ve adlarına tescili istemiyle açtıkları davanın reddine ilişkin, Yomra Kadastro Mahkemesinin 10.02.2010 gün ve 2009/47 -12 sayılı kararının Yargıtay denetisinden de geçtikten sonra kesinleştiği, tesisinde Hazinenin satışı ile oluşan tapu kayıtları bulunduğu halde, bedeli ödenmeden taınmazlarına el konulduğu, tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğradıkları zararın şimdilik 65.000,00.-TL"sinin davalı yönetimlerden alınarak kendilerin verilmesini istemişler, 22.06.2011 tarihinde davasını ıslah ederek tazminat miktarını 91.600,00.-TL"ye yükseltmiş, daha sonra 13.300,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazla ilgili davalarını takipsiz bırakmışlardır.
    Mahkemece davanın Eylül 1955 tarih 14 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 7.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin olarak açılan davanın kabulüne, bu taşınmaz için hesaplanan 91.600,00.-TL tazminatın, 10.11.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak, davacı tarafa verilmesine, 13.300,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazla ilgili açılan davanın takipsiz bırakıldığından, bu dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davalılar Orman Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11/12/2012 tarih ve 2012/1376 - 14279 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “...Hazinenin temyiz itirazlarınını incelenmesinde; Anayasanın Mülkiyet hakkı kenar başlıklı 35. maddesi uyarınca "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. "Tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Nolu Protokolün "Mülkiyetin Korunması" başlıklı 1. maddesi de "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir." hükmünü içermektedir. Ancak, Anayasanın "Ormanların korunması ve geliştirilmesi" kenar başlıklı 169. maddesi gereğince, "...Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz." tapu sicilinin tutulmasını üzerine alan Devlet, tapu siciline tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmektedir. Tapu sicil müdürü ya da memurunun kusuru olsun olmasın, tapu sicilinin tutulmasında kişilerin çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece Devletin memuruna rücû halinde, iç ilişkide etkisi söz konusu olmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde (743 sayılı TKM m.917) yer alan “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder” hükmü gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19 - 152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14 - 386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13 - 618 E. -2010/668 K. sayılı kararı), tazminat miktarının belirlenmesinde öncelikli konu, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliğinin ve değerinin belirlenmesi olup, araştırma yöntemi taşınmazların arsa ya da arazi olmasına göre farklılık arz edecektir. Çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
    Mahkemece dayanılan tapu kaydı kapamında kalan yer kadastro mahkemesinde 12.01.2010 gümlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 6300 m2 yer olduğu bildirildiği halde, zararın hesaplanmasında taşınmaz 7000 m2 olarak değerlendirilmiş, taşınmazın değerinin gelir usulüne göre bildirildiği halde, tarım müdürlüğünden yörede yetiştilen ürünler, yıllık gelir ve üretim maliyetleri sorulmamış, değer belirlenirken, inşaat direği, fasulye sırığı ve yakacak odunun hasadının her yıl yapılacağı kabul edilmiş, taşınmaz üzerinde fındık yetiştirildiği halde, değer belirlenmesinde fındık üretimi dikkate alınmamıştır.
    O halde, tapusu iptal edilen taşınmazın sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmi verileri, ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde fındık ağaçları da bulunduğu da dikkate alınarak, bu verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tapu kapsamındaki taşınmazın değeri hesaplanmalı, taşınmazların mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek hesaplattırılmalı, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı saptanmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; birinci bentde söz edildiği gibi, tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararlardan ... objektif sorumlu olup, Medeni Kanunun 1007. maddesi hükmüne göre açılacak tazminat davasında davalı sıfatı Hazineye aittir. Orman Genel Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmayıp, aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, taraf sıfatı ayırt edimeden Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın da kabul edilmesi yasaya aykırıdır...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacının davasının kısmen kabulü ile Orman Yönetimine karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, ... aleyhine açlan davanın kısmen kabulü ile arazi değeri yönünden belirlenen 40000,00.-TL ile ağaç bedeli olan 16387,00.-TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal fazi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün ... ve davacılarca temyiz edilmesi
    üzerine,
    Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 02/12/2014 tarih, 2010/1286 - 28147 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "...Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Çalılık niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1) Davacının gerçek zararı olan ikinci bilirkişi kurulunca usulüne uygun olarak belirlenen taşınmazın toplam çalılık değerine hükmedilmesi gerekirken, başkaca indirim yapılamayacağı gözetilmeden, yazılı gerekçelerle hakkaniyet indirimi yapılarak aza hükmedilmesi,
    2) Taşınmazın çalılık değeri sair ağaçlarında değerini kapsadığı halde, ayrıca ağaç bedelinin hükmedilen tazminata eklenmesi, doğru görülmemiştir..." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davalı ... yönünde açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine,
    Davacının davalı ... aleyhine (...) açmış olduğu davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 75.285,00.-TL tazminatın 10/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, genel kadastroda uygulanmayan tapu kaydı kapsamındaki taşınmazlar nedeniyle uğranılan zararın, Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tazminine ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
    27/01/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi