Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/505
Karar No: 2020/1298

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/505 Esas 2020/1298 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2020/505 E.  ,  2020/1298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04/11/2019 gün ve 2017/4985 E. - 2019/6240 K. sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... Tarım Ürünleri Üretim ...İhr. Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1854 parsel sayılı 10.542,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle ... Tarım Ürünleri Üretim İth. İhr. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... Yönetimi, kadastro mahkemesinde açtığı dava ile; ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan 1854 parsel sayılı taşınmazın yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu davalı adına tespit edildiğini, yörede 25.01.1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman tahdidine göre dava konusu taşınmazın bir kısmının kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, dava konusu 1854 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman sınırları içinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Kadastro mahkemesince, davanın tescil talebine yönelik olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu ise; davanın 10 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/01/2015 tarih ve 2014/7885 E.- 2015/299 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yerlerden olduğu iddiasında bulunulduğu ve bu tür iddiaları içeren davalarda, yargısal uygulamada istikrar kazandığı üzere, 10 yıllık hak düşürücü süre ile bağlı kalınmaksızın her zaman dava açılabileceği gibi, hak düşürücü sürenin geçtiği de ileri sürülemeyeceğinden mahkemece işin esası incelenerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi... " gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; çekişmeli yerin özel mülkiyete konu edilemeyecek, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu, dava konusu yerin 1.116,13 m2"lik kısmının orman vasfına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1854 parselde fen bilirkişisi İzzet Şahin"in 09/02/2016 hakim havale tarihli raporu ve krokisinde (A) harfi ve kırmızı boyalı olarak gösterilen 1116.13 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili
    tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/11/2019 gün ve 2017/4985 E. - 2019/6240 K. sayılı ilamıyla "...19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 5, 6 ve 7. bentleri hükümden çıkartılarak yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı ... Yönetimi üzerinde bırakılmasına,” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesi"" gereğine değinilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... Tarım Ürünleri Üretim ...İhr. Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... (...) köyünde ilk tesis kadastrosu 1987 yılında yapılmış, 1994 yılında da 3402 sayılı Kanuna göre ek kadastro çalışması yapılmıştır. Orman kadastrosu ise, 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılmış olup, 25.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Ayrıca 2011 yılında 22-A çalışmaları yapılarak 25.02.2012 tarihinde ilan edilmiştir.
    Karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda; mahkemece orman kadastro haritası ve tapulama paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu, orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli 1854 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 1116.13 m2"lik bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı bildirilmişse de, orman kadastro çalışma tutanaklarının incelenmesinde; orman sınır hattının, dava konusu parselin sınırından geçirildiği, orman kadastro tutanağında “..289 nolu OS noktası tesis edildi. Buradan sağ yan orman, sol yan ... ve ... arazileri olmak üzere güney doğu yönde gidilerek ... arazisinin güney batı köşesine sabit taşa 290 nolu OS noktası tesis edildi. Buradan sağ yan orman, sol yan ... arazisi olmak üzere kuzeydoğu yönde gidilerek aynı şahsa ait harman yerinin güney doğusundaki sabit taşa 291 nolu OS noktası tesis edildi. Buradan sağ yan orman, sol yan ... zeytinlik arazisi olmak üzere kuzeybatı yönde gidilerek sırtta taşın başındaki taşa 292 nolu OS noktası tesis edildi.."" denilmek suretiyle 289, 290, 291, 292 OS noktalarının parselin ilk maliki ... arazileri sınır olmak üzere tesis edildiği, orman kadastrosu yapılırken tapulama çalışmaları sonucu oluşan parsel sınırlarının takip edildiği belirtilmesine rağmen, tutanaklar uygulanmadığı için orman bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığı, Ayrıca 30.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda çekişmeli alanın ilk tesis kadastro çalışmalarında oluşan teknik evraklarına göre oluşturulan sınır ve dava konusu parselin 22/a çalışmalarında 719 ada 1 nolu orman parseli ile olan ve geçerli sınır olarak alınan müşterek sınırlarına göre davaya konu edilen 1854 nolu parselin içerisinde kaldığının belirtildiği anlaşılmakla dosyadaki bilirkişi raporu ve tahdit krokisiyle tahdit tutanakları arasındaki çelişki giderilmediği, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidine göre konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmediği anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme
    olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmünü içermekte olup 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslarda da gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verilerek uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
    O halde mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, çekişmeli taşınmazın tahdit içinde ve dışında kalan bölümleri açıkça ve anlaşılır şekilde bu haritada işaretlenmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde düzeltilerek onandığı anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04/11/2019 gün 2017/4985 E. - 2019/6240 K. sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 11/03/2020 günü oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dairemizin 2014/7885 Esas sayılı bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 2017/4985 E. -2019/6420 K. sayılı kararında yazılı gerekçelerle karar düzeltme talebinin reddi gerektiği kanısında olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulüne mahkeme kararının bozulmasına dair görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi