Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/12442
Karar No: 2021/3623
Karar Tarihi: 05.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/12442 Esas 2021/3623 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/12442 E.  ,  2021/3623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen abonelik tesisi davasının davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; dava dışı ..."dan kiraladığı işyerine elektrik aboneliği için başvuru yaptığını, ... İl Müdürlüğünün aboneliğin muvazaalı olduğu ve borcu bulunduğu gerekçesiyle talebini uygun görmediğini, aboneliğin daha önceki dönemlere ilişkin borcu bulunduğunu, önceki kullanıcı ..."ın borcu ödemeyerek adresten taşındığını, kural olarak abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden o kişinin, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abonenin sorumlu olduğunu, davalı şirketin işyerinin eski abonesinin eski borcunu bahane ederek kendisi ile yeni bir abonelik işlemi tesis etmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek aboneliğin tesisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili; elektrik abonelik sözleşmesinin yapılması ve fatura bedellerinin tahsilatının ... Elektrik Perakende Satış A.Ş. ile yapılmakta olduğunu belirterek davanın müvekkil açısından husumet yokluğu nedeniyle reddini dilemiştir.
    Davalı ... vekili; davacının dilekçesinde belirttiği 1187474 numaralı abonenin davacı adına kayıtlı olmadığını, dava dışı ..."a ait olduğunu,
    abonelerin hizmet alımı ve sözleşme gereği kullandığı elektrik enerjisi bedelini ödemekle yükümlü olduklarını, abonelik kapatılmadan başka bir abonelik verilmesinin mümkün olmadığını, davacının işlemlerinin muvazaalı olduğunu, özellikle ticari faaliyette bulunan abonelerin elektrik satışından kaynaklanan borçları ödemeyip sözleşme hürriyeti hükümlerinden yararlanmak ve borcun tahsilini ve elektrik kesintisinin önlenmesi için muvazaalı ilişkiler kurduklarını, bu tür bir ilişkinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve müvekkilini zararlandırma amacı taşıdığını belirtilerek davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalı ... yönünden, davacının kişisel bir borcu bulunmadığının çekişmesiz olduğu, abonelik tesisinin başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlanmasının hukuka açıkça aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise pasif husumet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davalı tarafça muvazaa iddiasına ilişkin delil sunulamadığı gibi, vergi dairesinin müzekkere cevabı ile davacının 31/05/2016 tarihi itibariyle dava konusu yerde kuru temizleme faaliyetinde bulunduğu, dolayısıyla davacının gerçek kiracı olduğu gözetilerek, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı ...’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı; yeni abonelik tesisi isteminin reddine ve 3. kişi olan önceki abonenin borçlarından sorumlu tutulmasına dair kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş, davalı ise; gerek davacının abonelik tesisi isteminin reddine dair yazısında, gerekse de mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde davacının işlemlerinin borçtan kurtulmak amacı ile muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür.
    Muvazaa, mülga 818 sayılı BK’nun 18. maddesinde ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı yasanın 19. maddesinde düzenlenmiş olup, yasa metninde “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı” belirtilmiştir. Buna göre; muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilecektirler.
    Yukarıda yazılı yasal hüküm uyarınca; davalı, dava konusu abonelik üzerinden yararlandırılan elektrik hizmet bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle alacağının bulunduğunu ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem ( kira akti) yapıldığını, kendisinin zararlandırılmak istendiğini savunabilecektir.
    Somut olayda; davacının abonelik tesisi istenilen yer için 30/05/2016 tarihli kira sözleşmesini imzaladığı ve vergi dairesi cevabı yazısında abonelik tesisi istenilen yerde 31/05/2016 tarihi itibariyle kuru temizleme hizmetleri hakkında ticari faaliyette bulunduğunun bildirildiği; 05/06/2017 tarihli kolluk araştırma yazısına göre de dava konusu ... Kuru Temizleme ünvanlı işyerini 6 yıldır ... isimli şahsın işlettiği, vergi levhasının eşi olan ... adına olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından dosyaya sunulan cari hesap borç dökümüne göre ise tesisatın 07/11/2014 tarihli tahakkuktan kaynaklı toplam 15.259,95 TL borcu bulunmaktadır.
    Dairemiz ve Hukuk Genel Kurulu"nca benimsenen ilkeler gereği, abone ve fiili kullanıcı elektrik kullanım bedelinden müteselsilen sorumludurlar, yine kural olarak sonraki abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz ise de; dosyadaki bilgi, belge ve kayıtlar davacı ile abone ya da fiili kullanıcı arasındaki bağı ortaya koyacak yeterlilikte değildir.
    Bu nedenlerle mahkemece yukarıda belirlenen deliller değerlendirilmek ve özellikle borç tahakkuk dönemi, bu dönemde fiili kullanıcı ve bu kişi ile davacı arasındaki bağ açısından yeniden araştırma yapılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi