23. Hukuk Dairesi 2019/3401 E. , 2020/416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen 2016/344 Esas sayılı dosyada menfi tespit, birleşen 2015/306 Esas sayılı dosyada ihraç kararının iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2016/344 Esas sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen 2015/306 Esas sayılı davanın kabulüne ve asıl dava yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkiline ait 56 bağımsız bölüm numaralı dairenin hukuki mesnetten yoksun olarak arsa maliki ... tarafından 5.000,00 TL bedelle satılarak davalı kooperatif adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2016/344 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkili ile aynı şartlarda olan üyelere özgülenen bağımsız bölümlerin ferdileştirilmesinin yapıldığını ancak müvekkiline haksız olarak borç yüklemesi yapıldığını ileri sürerek kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2015/306 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkilinin haksız olarak üyelikten ihracına karar verildiğini ileri sürerek üyelikten ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece; menfi tespit davasının kabülüne diğer davaların ise ayrı ayrı reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 20.03.2019 tarihli 2019/146 Esas, 2019/1112 Karar sayılı ilamı ile davacı temyizi açısından; ihraç kararı veren kooperatif üyeliği de kabul ettiği anlamına geldiği, mahkemece, her bir dava dosyası ile ilgili olarak işin esasına girilip oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekli iken yanlış ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilerek sonuca gidilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına, bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporunda yapılan tespite göre davacının dava tarihi itibariyle 13.003,50 TL borcu kaldığından birleşen 2016/344 Esas sayılı dosyası açısından davanın kısmen kabulüne, gerçekte 29.200,00 TL borcu olmamasına rağmen yapılan üyelikten çıkarma kararı uygun bulunmadığından 2015/306 Esas sayılı davanın kabulüne, davacının birlikte ifa kuralı gereği ödemesi gereken 13.003,50 TL"yi davalı kooperatife ödemesi halinde dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetine hak kazanacağı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Asıl dava, tapu iptal ve tescil, birleşen 2016/344 Esas sayılı dava menfi tespit, birleşen 2015/306 Esas sayılı dava ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1- Asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
A- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
B-Yapı Kooperatiflerinin kuruluş amacı üyesine bağımsız bölüm teslim etmek üyelerin görevi de Genel kurul kararlarına istinaden üyelik ödemelerini yerine getirmektir. Menfi tespit davasında davacının 13.003,50 TL borçlu olduğu kabul edilmiş mahkemece birlikte ifa gereği tapu iptal ve tescil kararı verilmiştir. Bu kabul nazara alındığında üyenin henüz edimlerini yerine getirmediği anlaşılmakta olup 13.003,50 TL asıl borcun depo edilmesi ve ödenmesi halinde tapu iptaline karar verilmesi Dairemizce kabul edilen uygulama olmadığı gibi menfi tespit davasının tarihi de nazara alındığında borçlu olunan bedelin ödenmesi halinde tapu iptal ve tescile karar verilmesi hakkaniyetsiz sonuç doğuracaktır. Bu nedenle birlikte ifa kuralı gözetilerek tapu iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; borcu olan üyeye birlikte ifa kuralı uyarınca tapu iptal kararı verildiği halde yargılama gideri ve vekalet ücreti dava açmaya sebebiyet vermeyen davalı aleyhine ve henüz edimini yerine getirmeyen davacının lehine hükmedilmesi de doğru değildir.
2- Birleşen 2016/344 Esas sayılı davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
A- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendi dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
B-Menfi tespit davasının 06.09.2011 tarihli kararında 5.620,00 TL masraftan bahsedilmiş olmasına rağmen temyiz incelemesi yapılan kararda 2.113,41 TL masraftan bahsedilmiş olması daha sonraki masrafların gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Birleşen 2015/306 Esas sayılı davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2016/344 Esas sayılı davaya yönelik davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2015/306 Esas sayılı davaya yönelik taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.