Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4623
Karar No: 2016/781
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4623 Esas 2016/781 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/4623 E.  ,  2016/781 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, .... ilçesi, ......mahallesi, 1698 ada, 7 parsel üzerinde bulunan binalardan A blokta yer alan .... nolu bağımsız bölümün müvekkiline ait olduğu ve bu daire için bütün ödemelerini tamamladığı halde davalı kooperatif tarafından tapuda devir işleminin yapılmadığını, daire davalı adına kayıtlı olduğu halde davalı kooperatifin, dava dışı yüklenici şirkete olan borcu nedeniyle söz konusu daire üzerine tedbir konulduğu ve akabinde Mahkeme kararına dayalı olarak icra yoluyla 77.500,00 TL"ye satıldığını, ve bu şekilde müvekkilinin zarara uğradığı ileri sürerek, şimdilik 77.500,00 TL"nin satış tarihi olan 04.05.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davanın reddini, aksi düşünüldüğünde davacının ödemediği aidat miktarının alacağından mahsup edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, tahsis edilen dairenin kendisine teslim edilmediği gibi dava dışı şahsa cebri satış yoluyla satılmış olduğu ve fakat davacının davalı kooperatife gecikme cezası ile birlikte toplam 10.525,87 TL borcu olduğu, bu borca ilişkin savunmanın ve buna bağlı takas mahsup talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, takas mahsup talebinin kabulüne 10.525,87 TL"nin mahsubundan sonra bakiye 66.974,13 TL"nin satış tarihi olan 28.05.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, kendisine konut tahsis edilemeyen üyenin tazminat istemine ilişkindir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9.madde ile bu kanunun göreve ilişkin
hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davaların 1163 sayılı Kanun"un 99. maddesinde ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, münhasıran asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu öngörülmemiştir. Buna göre dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü niteliğinde ve münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden değil ise, davalı tarafça bu yönde ve süresinde bir itiraz olmadığı sürece bu husus re"sen dikkate alınamaz ve asliye hukuk mahkemeleri 01.10.2011 tarihinden önce açılan davalarda miktar yönünden görevli ise, bu tarihten sonra açılan davalarda davanın niteliğine göre görevli ise davaya bakmalıdır.
Somut olayda, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3. maddesinin yürürlükte olduğu dönemde 15.11.2011 tarihinde açılan ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesine göre münhasıran ticaret mahkemesinin görevli olmadığı bu davada, davalı tarafça iş bölümü itirazında bulunulmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olduğu gözönünde bulundurulduğunda, davanın Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olmasına ve davalı tarafça iş bölümü itirazında bulunulmamasına rağmen 24.02.2012 tarihli ara kararıyla davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi doğru olmamış ise de, duruşma tutanaklarında ve gerekçeli karar başlığında bu husus yazılmamış olduğundan, bu yanlışlığın sonuca etkisi olmamıştır.
Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, bu tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu önkoşulun gerçekleşmesinden sonra, davacı için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, bu isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin ise, konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, alacağının hesaplanma şekli Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir. e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Açıklandığı üzere, kooperatif üyesinin ödemelerini hiç yapmamış olması halinde tazminat talep etme hakkı bulunmamakta ise de, eksik ödeme yapmış olması durumunda kural olarak konut karşılığı tazminat talep hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, kooperatife borcu olduğu anlaşılan davacının talep edebileceği tazminatın, ayrıntıları açıklanan formüle göre, hesaplanması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak satış bedelinden, davacının borçlu olduğu savunulan tutarın mahsubu suretiyle belirlenen miktar üzerinden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi