Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/973
Karar No: 2019/9152
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/973 Esas 2019/9152 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/973 E.  ,  2019/9152 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı ... aralarındaki alacak davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01/03/2018 günlü ve 2017/112 E.-2018/52 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 14.11.2018 günlü ve 2018/4408 E.-2018/11519 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalının kendisine dava konusu taşınmazı 5000.000.000TL (Beş Milyar) TL bedelle ve noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile devir yapmayı vaat ettiğini, söz konusu taşınmazın 2/B arazisi olması sebebiyle davalının bugüne kadar devir talebini yerine getiremediğini ileri sürdüğünü, 26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı yasa ile 2/B vasfındaki arazilerin devirleri yapılabiliyor olmasına rağmen, davalının vaatte bulunduğu devri gerçekleştirmediğini, davalının satış vaadini yerine getirmemesi sebebiyle, sebepsiz zenginleşmeye dayalı iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek, taşınmazın değeri olan 75000 TL ile davalının satış vaadi sözleşmesiyle vaadini yerine getirmemesi sebebiyle avukatına ödediği 6000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, satış vaadi sözleşmesinin düzenlemesinden bugüne 5000 TL"nin ödenmesine hükmedilecek ise en yüksek ticari faizi birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davada zamanaşımının dolduğunu, davaya konu yerin zilyetliğinin sözleşme ile davacıya devredildiğini, yapılan işlemin tapulu bir yerin tapuda devri olmadığını, noter sözleşmesinin imzalanması ile işlemin sona erdiğini, davacının geçen yıllar süresi içinde kendisine devri yapılan arazi ile hiçbir şekilde ilgilenmeyerek 2B statüsünde olan arazinin yeniden ormanlık alana dönüşmesine sebebiyet vermiş olduğunu, bu durumun kendi kusurundan kaynaklandığını, bu nedenle de dava açmada iyi niyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 01.12.2015 tarih, 2015/11802 esas ve 2015/19280 sayılı kararı ile “...Dava konusu alacak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine, başka bir ifade ile sözleşmeye dayalıdır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğundan dava BK.nun 125. maddesindeki (6098 sayılı BK."nun 146.maddesi) 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Zilyetlik devam ettiği sürece ise zamanaşımı işlemeye başlamaz.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin 15.5.2014 tarihli dilekçesi ile, davalının 2008 yılında dava konusu taşınmazdaki haklarını 3. kişiye devrettiğini, davalı ise savunmasında dava konusu taşınmazın zilyetliğinin satış ile birlikte davacıya devrettiğini beyan ettiğine göre, zilyetliğin davacının elinde bulunduğu süre içinde, akdin ifasının imkansız hale geldiği tarihe kadar zamanaşımı süresi işlemeyecektir.
    Öyle ise mahkemece, tarafların bu beyanları ve dava konusu olaya ilişkin olarak yukarıda bildirilen ilkeler gözetilerek, zamanaşımının başlayacağı tarihin belirlenip, buna göre zamanaşımı itirazının değerlendirilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş;
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının başvurusu üzerine ... Mal Müdürlüğü tarafından başvurunun, davacı hak sahibi olmadığından reddedildiği 04/03/2014 tarihinde, davacı açısından satış vaadi sözleşmesinin artık imkansız hale geldiği, davanın, 04/03/2014 tarihinde açıldığı görülmekle, davada zamanaşımı süresinin dolmadığı; keşif esnasında, davacı ve davalı arasında davaya konu yer konusunda da uyuşmazlık meydana geldiği, davacının vaat edilen yer olduğunu iddia ettiği yerin sözleşmede belirtilen ölçülere sahip olduğunun gözlemlendiği, bu nedenle davalının savunmalarının kabul edilmediği, davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi noter tarafından kanuni geçerlilik şartlarına uygun olarak düzenlenmiş olduğundan geçerli bir sözleşme olduğu, sözleşmenin niteliği gereği davacının, ifanın imkansız hale geldiği tarihte davaya konu olan taşınmazda davalının sebepsiz zenginleştiği miktarı talep edebileceği, davacının sözleşme ile davalıya 4.000,00 TL verdiğini ikrar etmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 4.000 TL’nin 04/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemiz 14.11.2018 günlü ve 2018/4408 E.-2018/11519 K. sayılı ilam ile hüküm onanmış, kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının Dairemizin 14.11.2018 günlü ve 2018/4408 E.-2018/11519 K. sayılı ilamına karşı sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
    2-Taşınmaz mülkiyetini devir borcunu doğuran akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmaz (TMK 634/1), BK 213 (TBK 237) maddede de; taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi şekil şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. Bu bağlamda, 2644 sayılı Tapu Kanunu"nun 26.maddesi taşınmaz satışları için tapu sicil muhafız ya da memurlarını yetkili kılmışken, 1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 60/3 ve 89.maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde (re"sen) yapılacağı kuralını getirmiştir. Öyle ise, kaynağını BK"nın 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri BK"nın 213.madde ile 4721 sayılı TMK"nın 706 ve Noterlik Kanunu"nun 89.maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir.
    Taraflar arasında düzenlenen 13.11.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi noter tarafından kanuni geçerlilik şartlarına uygun olarak düzenlenmiş geçerli bir sözleşme olup, sözleşmenin herhangi bir nedenle ifa edilmemesi sonucu alacaklı zarara uğrar. Davalı kendi kusuru ile sözleşmenin ifasını imkansız kıldığına göre, BK 96 (TBK 112) maddesi gereğince davacının akitten doğan müspet zararını tazmine mecburdur. Bu durumda geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacı, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki rayiç değeri isteyebilir. Davacı, dava konusu taşınmazın 3. kişiye devredildiğini 2008 yılında öğrendiğine göre, bu tarih ifanın imkansız hale geldiği tarih olarak kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; keşif esnasında davacının vaat edilen yer olduğunu iddia ettiği yerin, sözleşmede belirtilen ölçülere sahip olduğunun gözlemlendiği bu nedenle davalının savunmalarının kabul edilmediği gerekçesine davalının bir itirazının olmadığı da göz önünde bulundurularak, davacının bu taşınmazın 3. kişiye devredildiğini öğrendiği 2008 yılındaki rayiç değeri uzman bilirkişi kurulunca saptanarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekeceği bu seferki incelemeden anlaşılmakla onama ilamının kaldırılarak hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK"un 440. maddesi gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14.11.2018 günlü ve 2018/4408 E.-2018/11519 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.11.2019 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
    (Muhalif)



    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, satış vaadi sözleşmesine konu yerin 2/B arazisi olup, davacının sözleşme ile sadece taşınmazın zilyetlik hakkını devralmış bulunmasına, bu nedenle ödediği bedeli geri isteme hakkının doğduğunun anlaşılmış olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASI görüşünde olduğumdan, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile yukarıdaki gerekçeyle yazılı şekilde bozulmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi