Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10729
Karar No: 2017/679
Karar Tarihi: 01.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10729 Esas 2017/679 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/10729 E.  ,  2017/679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı ..., ... ve ... 17/09/2007 havale tarihli dava dilekçelerinde özetle; davalı Hazine adına tescil edilen ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii ... ada ... parselin tapusunun iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına sehven tespit görüp tapuya tescil edildiğini, kadastro askı ilanı sırasında davayı tam olarak bilmediklerinden dava açamadıklarını, davanın kabulü ile taşınmazın tapusunun iptaline ve adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2014 tarih ve 2013/20-548 E. -2014/88 K. sayılı ilamı sonrası davacı ... yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir.)
    Mahkeme 2007/53 E. - 2011/30 K. sayılı ilamında; 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre kesinleşen orman kadastrosuna karşı ancak 10 yıllık süre içinde tapu kaydına dayanılarak iptal davası açılabileceğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, bu hali ile davacıların davasında haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Hükmün temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/16139 E. - 2012/4485 K. bozma ilamında özetle; "...Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca kadastro çalışmasının yapıldığı, Orman Bakanlığınca oluşturulan komisyon tarafından orman sınırının belirlenerek harita ve tutanakların kadastro müdürlüğüne devredildiği, arazi kadastro ekiplerince dava konusu ... ada ... parsel numaralı taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenerek söz konusu orman sınırlaması esas alınarak taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tespitine karar verildiği, 19.07.2006 ila 17.08.2006 tarihleri arasında tutanaklar askı ilanına çıkarılmış olup 30 günlük süre içinde itiraz olmadığından tutanak kesinleşerek 18.07.2006 tarihinde orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu, taşınmazın kadastrosunun 3402 sayılı Kanuna göre yapılması, kadastro kanununda, bu kanuna göre yapılan kadastro tespitlerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunundaki usul ve esasların uygulanacağının belirtilmesi, zilyetliğe dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan davalarda 30 günlük hak düşürücü sürenin uygulanıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmamasının kanuna, Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine ve hukukun genel ilkelerine aykırı olması yanında; ilgili kanunun bir maddesinin uygulanıp, diğer bir maddesinin uygulanmaması şeklinde yapılan bir uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinin yok farz edilmesinin mümkün olmadığı, tesbit işlemi hangi Kanuna göre yapılıp kesinleşmişse iptalinde de aynı kanun hükümlerinin
    uygulanmasının gerekmesine göre, davacıların 30 günlük askı ilan süresinin bitiminden sonra başlayan 10 yıllık hak düşürücü süre içinde gerek tapulu ve gerekse tapusuz taşınmazlar yönünden ayrım yapılmaksızın dava açabileceğinden (HGK"nın 11.11.2006 gün ve 2006/20-619-665 sayılı kararı) işin esasını girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi..." gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına direnilmesine dair verilen kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2014 tarih ve 2013/20-548 E. - 2014/88 K. sayılı ilamında özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca orman tahdit sınırları belirlenmişse, uygulanacak usul, askı ilanı ve hak düşürücü süreler yönünden de 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerinin olduğu, davacı yanın 3402 sayılı Kanun uyarınca 30 günlük itiraz süresi içerisinde tutanağa karşı dava açabileceğine göre, bu süre geçtikten sonra da tapuya dayalı olsun veya olmasın, aynı Kanunun 12/3. maddesinde tanınan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açabileceği belirtilerek özel daire kararına uyularak karar verilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının açmış olduğu davanın kabulü ile Bitlis ili, Hizan ilçesi, ... köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ..."ın hazırlamış olduğu 08/05/2015 havale tarihli raporunda ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen toplamda 2595,15 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile aynı adanın son parsel numarasını alacak şekilde davacı ... oğlu 1942 doğumlu, ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro çalışmalarından önceki zilyetlik hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır.
    Yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp dava tarihi itibariyle kesinlesmistir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi