22. Hukuk Dairesi 2016/23238 E. , 2019/20722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 15.07.2005 tarihinden iş akdini haklı sebeple feshettiği 21.07.2014 tarihine kadar 2005-2011 arası kalite yöneticisi ve bu tarihten sonra da imalat yöneticisi olarak çalıştığını ve ücret alacakları ödenmediğinden iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ve son ay ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiasının gerçek dışı olduğunu, herhangi bir alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdini gerçek ücretinin kayıtlarda daha düşük gösterilmesi ve ücret alacaklarının ödenmemesi nedenleriyle haklı nedenle feshetmiş olduğu gerekçesi ile ihbar tazminatı ile ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücret taleplerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının delil olarak dayandığı tanıktan davalı tarafın muvafakati olmadan vazgeçip geçemeyeceği noktasındadır.Dosya içeriğinden, davacı tarafın delil listesinde dört tanık bildirdiği, bildirilen bu tanıklardan ...’ın talimatla dinlenilmesine karar verildiği, talimat duruşmasında davacı vekilinin tanık ...’ın dinlenmesinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, davalı vekilinin ise bu duruma itiraz ettiği ve bu tanığın dinlenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Talimat mahkemesince davacı ve davalı vekillerinin beyanları doğrultusunda tanığın dinlenmesinden vazgeçilmesi hususunda asıl mahkemesinin değerlendirme yapması hususu gözetilerek talimat evrakının bila ikmal mahalli mahkemesine iadesine karar verildiği ve asıl mahkemece yapılan duruşmada davalı vekilinin bu tanığın dinlenilmesi gerektiği talebi üzerine mahkemece davalı vekilinin bu talebinin reddine karar verilerek tanığın dinlenmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 196. maddesi "Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez." şeklinde düzenlenmiştir. Bu madde içeriği dikkate alındığında davacının delil olarak bildirdiği tanığın dinlenmesinden vazgeçmesine davalı tarafın izninin olmaması karşısında bu tanığın beyanının alınması ve bu beyan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gereklidir.
3- Fazla mesai ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Dosya içeriğine göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanığı husumetli olduğundan, davalı tanıkları da iş yerinde çalışan işçiler olduğundan tüm tanıkların ortak beyanlarına göre hesaplama yapıldığı belirtilerek davacının 2013 Ocak ayına kadar hafta içi 08.00-18.15 saatleri arasında 1 saat 15 dakika ara dinlenme, cumartesi günleri de 08.00-13.00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenme ile haftada 4,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiş, Ocak 2013 sonrasında ise cumartesi çalışma yapılmadığı tespit edilerek fazla mesai hesabı yapılmamıştır. Davacı dava dilekçesinde cumartesi çalışmasına ilişkin olarak Ocak 2013 ‘e kadar 08.00-13.00 saatleri arasında olan çalışmanın her cumartesi saat 17.00’e kadar devam ettiğini, Ocak 2013’den 2014 Ocak ayına kadar her cumartesi 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını bu tarihten sonra ise iki haftada bir cumartesi günleri 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Yargılama esnasında davalı tanığı olarak dinlenen ...’ın 2013 yılbaşından sonra davacının normal hafta içi mesaisi dışında ayda bir cumartesi günü 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını beyan ettiği görüldüğünden bu beyana göre davacının 2013 Ocak ayından itibaren ayda bir hafta 5 gün 08.00-18.15 saatleri arası 1 saat 15 dakika ara dinlenme ile cumartesi günleri ise 08.00-16.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile 7 saat çalışarak 7 saat fazla mesai yaptığının tespiti ile davacının fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan yön düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgililere iadesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.