3. Hukuk Dairesi 2019/5302 E. , 2019/9178 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... Tur. İnş. Ve Tic. A.Ş. ile davalı ...Ş. aralarındaki tespit, tahliye ve alacak davasına dair Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26/12/2018 tarihli ve 2018/171 E. - 2018/970 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 29/05/2019 tarihli ve 2019/1848 E. - 2019/5160 K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 09.09.2015 tarihinde açtığı işbu dava ile ; Taraflar arasında 02.12.2011 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının her ay aylık cirosunun % 3,5 oranındaki meblağı kira bedeli olarak ödeyeceğini, asgari kira bedelinin ilk yıl için 5000 TL + KDV olarak belirlendiğini, sözleşmede belirtilen yıllık baz kiranın TEFE ve ÜFE yıllık artış ortalamasına göre her sene artırılacağını, davalının kira sözleşmesi gereğince baz kiraya artış uygulamadığını, kira farklarından doğan alacağın 01.01.2014 -01.04.2015 tarihine kadar olan aylar için toplam 9.690,83 TL+KDV olduğunu, bu hususta davalıya 22.07.2015 tarihli ihtarname gönderildiğini ve bu eksik ödenen baz kiraların ödenmesinin/mahsup edilmesinin talep edildiğini, taşınmaz kiraya verilirken 350.000 TL + KDV tutarının ilerde işleyecek kira bedellerine mahsup edilmesi için kiracı yanca tarafına teslim edildiğini, ancak davalının, süre verilmesine rağmen kira farklarını ödemeyi kabul etmediği, gerekli mahsuba gitmediği için temerrüde düştüğünü, davalının bildirdiği ciroların gerçeğe aykırı olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine, 01.01.2014 tarihinden başlayarak 01.04.2015 tarihine kadar olan aylar için ödenmeyen/mahsup edilmeyen toplam 9.690,83 TL + KDV olan baz kira alacaklarının ilgili kira ayları için ayrı ayrı başlagıç tarihlerinden itibaren en yüksek banka avans kredi faizi ile birlikte alacakları olduğunun tespiti ile belirlenecek bu miktarın peşin alınan bedelden mahsubuna, davalının kira sözleşmesinin 7.3.1 ve 7.3.1.1. mdlerine aykırı hareket etmesi nedeniyle sonradan ıslah edilerek artırılmak üzere 10.000 TL kira alacağının ihtarname tarihi olan 22.07.2015 tarihinden itibaren en yüksek banka avans kredi faizi ile birlikte alacaklarının olduğunun tespiti ile belirlenecek bu meblağın da peşin alınan bedelden mahsubuna; 30.05.2015- 30.05.2016 tarihleri arasındaki baz kiranın 6.475 TL + KDV olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ödediği peşin bedeli aşan bir kira alacağı doğmadığını, bu durumda kira borcunun ödenmesinde temerrüde düşmediğini, davacıya sözleşme başlangıcında 350.000 TL+ KDV tutarında peşin kira ödemesi yapıldığını, peşin ödenen kira bedeline ulaşıncaya kadar kira sözleşmesi gereği davacıya herhangi bir ödeme yapılmayacağının taraflar arasında kararlaştırıldığını, davacının yaptığı baz kira artış hesaplamasının hatalı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 30.05.2015-30.05.2016 dönemi baz kirasının aylık KDV dahil 7.297,03 TL (6.183,92 TL + % 18 KDV) olduğunun tespitine, diğer talepler yönünden açılan davanın reddine karar verildiği önceki hükmün, her iki taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.04.2017 tarih, 2017/272 Esas, 2017/5909 Karar sayılı ilamı ile davalının gerekçesi bildirilmeyen temyiz itirazlarının ve davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği belirtilerek hükmün, davacının cironun gerçeğe aykırı bildirildiği iddiasına dayanan kira alacağına yönelik talebi ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, dava konusu taşınmazın 30.05.2015-30.05.2016 dönemi baz kirasının aylık KDV dahil 7.297,03 TL (6.183,92 TL + % 18 KDV) olduğunun tespitine, diğer talepler yönünden ise açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.05.2019 tarih 2019/1848 E-2019/5160 K sayılı ilamı ile "davalı vekalet ücretinin" düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, bunun üzerine davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2-) Davacının lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki karar düzeltme istemine gelince; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesinde " Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz." düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda, davacı lehine vekalet ücretinin, hüküm altına alınan aylık brüt kira bedeli ile son ödenen aylık brüt kira bedeli arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece hükmedilen 7.297,03 TL brüt kira bedeli ile son ödenen brüt kira bedeli 6.800,59 TL arasındaki yıllık kira farkına göre davacı lehine 714,87 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun Ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu gerekçeyle de düzeltilerek onanması gerekmekte olup, karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.05.2019 tarihli ve 2019/1848 E-2019/5160 K sayılı düzeltilerek onama ilamına ilave olarak hüküm fıkrasının 6. Bendinde yer alan “Davalı aleyhine tespit edilen kira bedeli farkı bulunmadığından davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ne göre tayin ve takdir olunan 714,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, "" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.