Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23334
Karar No: 2019/20731
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/23334 Esas 2019/20731 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/23334 E.  ,  2019/20731 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin uhdesinde bulunan ... yol inşaat şantiyesinde kepçe operatörü olarak çalışırken 08.08.2011 tarihinde iş akdinin haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Taraflar arasında, davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden de geçerlidir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 07.00-19.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile çalışarak haftada 18 saat fazla mesai yaptığı ve milli bayramlar ile genel tatil günlerinde çalıştığı tespit edilmiş ve yapılan işin yol yapım işi olduğu gerekçesi ile 1 Nisan - 31 Ekim tarihleri arası için hesaplama yapıldığı görülmüş, Mahkemenin de bu hesaba itibar ederek alacakları hüküm altına aldığı anlaşılmıştır. Ancak davacının dava dilekçesinde yaz kış ayrımı yönünde bir iddiası veya açıklaması yer almadığı gibi davacı tanıkları da yaz ve kış dönemi olarak ayrım yapmadan beyanda bulunmuştur. Davalı tanıklarının da yaz ve kış ayrımına yönelik anlatımları olmadığı nazara alındığında, tanıklar yeniden dinlenerek çalışma saatleri ve mevsime göre çalışılan sürede değişiklik olup olmadığı tespit edilmeli ve yaz ve kış dönemlerindeki çalışma saatleri netleştirilerek hesaplama yapılmalı ve sonucuna göre davacının fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti hakkında karar verilmelidir. Ayrıca davacının davalı iş yerinde 03.12.2009-08.08.2011 tarihleri arasında çalışmış olduğu görülmesine rağmen Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davacının iş akdinin fesih tarihi aşılarak 30.06.2012 tarihine kadar hesaplanması da hatalı olmuştur.
    Belirtilen yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi