Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2022/1814
Karar No: 2022/2882
Karar Tarihi: 30.05.2022

Danıştay 10. Daire 2022/1814 Esas 2022/2882 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Danıştay 10. Dairesi, Şırnak'ta sokağa çıkma yasağı tedbirinin uygulandığı sırada meydana gelen patlama sonucunda gözünü kaybeden bir kişinin taleplerinin incelendiği bir davada, öncelikle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak hesaplanan 272.007,67 TL'nin 14.361,89 TL'sine karar verilmiştir. Davacının maluliyet (sürekli iş göremezlik) durumuna göre öngörülen bu maddi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 20/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi belirtilmiştir. Ayrıca, davacının manevi tazminat istemi de kabul edilerek idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmiştir. Temyiz istemleri reddedilerek Bölge İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun maddeleri: 5233 sayılı Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/1814 E.  ,  2022/2882 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2022/1814
    Karar No : 2022/2882

    TTEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. V. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, Şırnak İli, Cizre İlçesi'nde ilan edilen sokağa çıkma yasağı tedbirinin uygulandığı dönemde, … tarihinde saat 03:00 sıralarında gelen sesler üzerine camdan baktığı esnada meydana gelen patlama neticesinde şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu sağ gözünü kaybetmek suretiyle yaralanmasında idarenin sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek 10.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 272.007,67 TL) maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen … sayılı soruşturma dosyasında … tarihli "Daimi Arama Kararı"nın verildiği, Şırnak İli, Cizre İlçesinde … tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde PKK/KCK silahlı terör örgütüne karşı operasyonların devam ettiği ve yaralanma olayının o tarihlerde yörede yaşanan yaygın ve yoğun terör olaylarının bir sonucu olduğu, her ne kadar davacının yaralanması nedeniyle ortaya çıkan zararlardan idarenin kusurlu sorumluluğu bulunmamakta ise de, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini noktasında sosyal risk ilkesi kapsamında sorumlu olduğu; davacının maddi tazminat taleplerinin incelenmesinden; davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybının tespit edilebilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu nezdinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacının muayene edilmesi sonrasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar sayılı mütalaasında "....davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında E cetveline (yaşına) göre %36 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının" belirtildiği, davacının geçici/sürekli işgücü kaybına ilişkin zararının hesaplanabilmesi için dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle, "davacının geçici iş göremezlik zararının 2.034,35 TL, sürekli iş göremezlik zararının 269.973,32 TL olmak üzere toplam zararının 272.007,67 TL olduğu ...'' hesaplamasına yer verildiği, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, öte yandan; davacının bakım giderlerinin karşılanması talebine ilişkin olarak, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda davacının bakıma muhtaç olmadığının tespit edildiği, sağlık ve tedavi giderlerine ilişkin talebine yönelik olarak, davacıdan söz konusu zarar kalemlerine ilişkin yaptığı harcamaları kanıtlayıcı bilgi ve belgelerin ibrazının istenilmesine ilişkin 15/11/2017 tarihli ara kararının davacı vekiline 02/01/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen söz konusu zarar kalemlerine ilişkin yapılan harcamaları kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmadığı, bu nedenle dosya kapsamıyla davacının bakım, sağlık ve tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat tabebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davacının iş gücü/efor kaybı karşılığı maddi tazminat isteminin kabulü ile geçici ve sürekli iş göremezlik/efor zararı olarak hesaplanan 272.007,67 TL'nin 10.000,00 TL'sine idareye başvuru tarihi olan 20/09/2016 tarihinden, 262.007,67 TL'sine ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 31/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine; davacının manevi tazminat isteminin incelenmesine gelince, dava konusu olayda manevi tazminatın koşullarının bulunduğu, manevî zararı doğuran olayın oluş şekli, niteliği ile davacı üzerinde meydana gelen yaralanmanın etkisi dikkate alınarak takdiren 50.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesi, fazlaya ilişkin isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; olayın terör eylemi veya terörle mücadele faaliyetleri sırasında gerçekleştiği gözetildiğinde, davacının uğradığı maddi zararın sosyal risk ilkesinin kanunlaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun gereğince tazmini gerektiği, buna göre davacının maluliyet (sürekli iş göremezlik) durumuna göre öngörülen 10.445,01 TL ve 60 günlük geçici iş göremezlik için öngörülen 3.916,88 TL olmak üzere toplam 14.361,89 TL maddi zararının, idareye başvuru tarihi olan 20/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmin edilmesine ve bu miktarı aşan maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir iken, genel hükümler gereğince maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle maddi tazminata yönelik davalı idarenin istinaf isteminin kısmen kabulü, kısmen reddiyle 14.361,89 TL maddi zararın idareye başvuru tarihi olan 20/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine, manevi tazminat istemine yönelik tarafların istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, dava konusu olay nedeniyle genel tazminat ilkelerine göre hüküm kurulması gerekirken 5233 sayılı Kanun kapsamında hüküm kurulmasının hatalı olduğu, dava konusu olay öncesinde anaokulu öğretmenliği yaptığı ve asgari ücretin üzerinde geliri olduğu, maddi zararının belirlenmesinde bu hususun dikkate alınması gerektiği, Devlet Hastanesinde yapılan muayenesinde maluliyet oranın çok daha yüksek oranda belirlendiği, olay sonrasında yaşadığı psikolojik sıkıntıların göz ardı edildiği, yaşanan olay karşısında hükmedilen manevi tazminat tutarının yetersiz kaldığı ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından, dava konusu olayın 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğu ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten, dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi