Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2871
Karar No: 2019/20754
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/2871 Esas 2019/20754 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/2871 E.  ,  2019/20754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı; davalı işveren nezdinde 1996 yılından iş akdinin haksız olarak feshedildiği 2013 yılı 9.ayına kadar aralıksız olarak birlik saymanı olarak görev yaptığını, iş akdinin encümen karar defterinin düzenli tutulmaması ve personel dosyalarının düzenli tutulmadığı gerekçesiyle haksız olarak feshedildiğini beyan ederek bakiye kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, eşitsizlik tazminatı, kötü niyet tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı; davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkı kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
    Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.Kötüniyet tazminatına hak kazanma ve hesabı yönlerinden 4857 sayılı İş Kanunu önemli değişiklikler getirmiştir. Öncelikle 17. maddenin 6. fıkrasının açık hükmüne göre, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. 1475 sayılı İş Kanununda, “işçinin sendikaya üye olması, şikayete başvurması” gibi sebepler kötüniyet halleri olarak örnekseme biçiminde sayıldığı halde 4857 sayılı İş Kanununda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması nedenine bağlı fesihlerin kötüniyete dayanmaktadır. Tazminatın hesabı da 4857 sayılı İş Kanunu ile açıklığa kavuşturulmuştur. Kötüniyet tazminatı ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarı olarak belirlenmiş ve ayrıca ihbar tazminatının ödenmesinin gerektiği kurala bağlanmıştır.Somut olayda davacı dava dilekçesinde;” Birlik yönetiminin değiştiği 2012/9.ayından itibaren müvekkiline kötü niyetli davranılmaya başlandığını, yetki ve haklarının elinden planlı ve aşamalı bir şekilde daraltıldığını yada tamamen alındığını, önce birlik ve köy çevresinde işten çıkartılacağı dedikoduları yayıldığını, psikolojik baskı yapıldığını, birlik üyelerinden ... köyünde mukim ...’ın müvekkilini telefon ile arayarak kendine iş bul başkan seni işten çıkaracak dediğini, başkan ... ’ın müvekkili ile doğrudan muhatap olmayıp birlik personeli ... aracılığı ile iş vermeye başladığını, müvekkilinin telefonlarına bakılmadığını, davalı işverence müvekkiline imzalatılan tüm sözleşmelerde işverence işten çıkarmalarda her yıl için 2 maaş tazminat ödenmekte iken davalı işverence kötü niyetli olarak 2013/5.ayda yeni sözleşme imzalatıldığını ve sözleşmedeki işten çıkarma halinde 2 maaş kıdem tazminatı şartının kaldırıldığını, yine diğer personellere yıllık %30 zam yapıldığı halde müvekkiline hiçbir gerekçe göstermeden yıllık %5 zam yapıldığını, birlik saymanı olarak görev yapan müvekkiline daha önce ödenen kasa tazminatının ödenmeyip birlik bakım onarım sorumlusu ...’e ödenmeye başlandığını” ileri sürmüştür.Dosya içinde yer alan sözleşmelerin incelenmesinde 01.01.2011-31.12.2012 tarihleri arasındaki sözleşmenin birlik müdürü ..., yazı işleri müdürü ... ve mali ve hesap işleri müdürü davacı ile birlik başkanı ... arasında imzalandığı, bu sözleşmeye göre yazı işleri müdürü ve muhasebe müdürünün ücretlerinin ve derecelerinin (2) aynı ve günlük 87 TL olduğu, kasa tazminatının hem mali ve hesap ileri müdürü ile tahsildarlık görevini yürütülen yazı işleri müdürüne gündeliklerinin % 5 i kadar ödeneceği düzenlenmiştir.01.01.2013 – 31.12.2014 tarihli yine aynı kişiler arasında düzenlenmiş olan sözleşmede, kasa tazminatının tahsildarlık görevini yitiren sadece bakım ve onarım sorumlusuna ödeneceği düzenlenmiş, davacının derecesi 3’e düşürülmüş ve bir önceki sözleşmeye göre aynı ücret aldığı bakım onarım sorumlusundan daha düşük ücret ile çalışması kararlaştırılmıştır.Tüm işçiler gibi davacı tarafından da her iki sözleşmede ihtirazi kayıtsız olarak imzalanmıştır.Dinlenen davacı tanığı ve davacı gibi sözleşmede imzası olan ... beyanında özetle; son başkanın öğrenim durumuna ve performansa göre zam yaptığını, davalının lise mezunu olduğunu, davacının işyerinde zaman zaman altılı ganyan oynadığını, bir kısım belgeleri düzenli bir kısım belgeleri düzensiz tuttuğunu, iş verenin davacıya kötü davranmadığını davacıya ... uygulamadığını, sadece birlik başkanının davacıyla muhattap olmadığını, bazı hususları istişare etmesi gerekirken davacıyla istişare etmediğini, ya kendisi ile ya da başka çalışanla istişare ettiğini, davacıya da müdür olarak kendisinin ilettiğini, başkanın çalışanlara mezun oldukları okulları nazara alınarak ücret zamlarını farklı uyguladığını, davacıya %3 ya da %6 gibi maaş zammı uyguladığını, davacının lise mezunu olduğunu, lise mezunu olupta daha fazla zam uygulanan kimsenin bulunmadığını beyan etmiş, yine davacı gibi sözleşmede imzası bulunan diğer davacı tanığı ... ise; davalı kurum başkanının davacıya mobbing uyguladığını veya kötü davrandığını görmediğini, başkanın kendisine göre gördüğü olumsuzluklar nedeniyle davacıyı işten çıkarttığını, bunu fesih bildiriminde de yazdığını, kendisinin davacının çalışması ile ilgili herhangi bir olumsuzluğunu görmediğini, birlik başkanı ... "ın 2012 yılı Eylül ayında göreve başladığını, göreve başlayınca da sözleşmenin çok bağlayıcı olmadığını, performansa göre her şartta değişebileceğini söylediğini, yani bir sözleşmede verilen hakkın diğer sözleşmede verilemeyebileceğini veya aksinin olabileceğini söylediğini, iş yerinde çalışan diğer çalışanlara mesela muhasebede çalışan elemanların bir kısmına %30 zam yapılırken davacıya %5 zam yapıldığını, bazı çalışanlara %10 zam yapıldığını, zamın işçilerin performanslarına göre yapıldığını beyan etmişlerdir. Dinlenen diğer davacı tanıklarından birisi muhtar ve meclis üyesi, bir tanesi meclis üyesi, bir tanesi ise işyerinden ayrılmış eski çalışandır. Bu tanıklar da davacının iş akdinin kötü niyetle fesh edildiğine dair beyanda bulunmamışlardır.Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, davacı ile birlik müdürü var iken birlik başkanının her zaman diyalog halinde olmasının gerekmediği, davacı ile birlik başkanının her zaman diyalog kurmamasının iş akdinin kötü niyetle fesh edildiğinin kabulü için yeterli olmadığı, işyerinde uygulanan zam oranının öğrenim durumu ve performansa göre uygulandığı, davacıya özel kötü niyetli bir uygulamanın bulunmadığı, davacının kendisine yıldırma ve ... uygulandığı iddiasını ispat edemediği dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamından anlaşıldığından, davacının kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 11/11/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi