3. Hukuk Dairesi 2020/12206 E. , 2021/3640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; mirasbırakan ...’nin okur yazar olmaması nedeniyle ... 1. Noterliğince düzenlenen 09/05/2005 tarihli ve 2646 yevmiye numaralı vasiyetnamenin TMK’nın 535. maddesine aykırı düzenlendiğini, yine vasiyetnamede tanıkların beyanlarında vasiyetnamenin kendi önlerinde okunduğuna ve yapıldığına dair ifade bulunmadığını, tanıkların ehil demek yerine yetenekli dediğini, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, vasiyetname tarihinde ilerleyen yaşı ve yatalak hasta olması nedeniyle de mirasbırakanın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir.
Davalı; mirasbırakanın akli melekelerinin tam olduğuna dair sağlık kurulu raporu olduğunu, vasiyetnamenin tanıklar önünde okunarak düzenlendiğini, eksik husus bulunmadığını, sağlığında murise uzun yıllar bakıp gözettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek hukuki bir sebep bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, vasiyetnamenin yasanın aradığı şekle uygun olduğu, şekil eksiği bulunmadığı, vasiyetnamenin düzenlendiği tarih itibarı ile mirasbırakanın vasiyetname düzenleme ehliyetine haiz olduğunun Adli Tıp Kurumunun 28/09/2018 tarihli raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- TMK"nın 535 inci maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, dava konusu vasiyetname incelendiğinde, mirasbırakanın okur yazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tanıklar hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetçinin son arzularını içerdiğini belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK"nın 535.maddesinde öngörülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Ne var ki, vasiyetnamede tanıkların “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” gösteren beyanları yoktur. Bu beyanın yokluğu vasiyetnameyi geçersiz kılar.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince, TMK"nın 535 inci maddesinde öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373"üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373"üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371"inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.