3. Hukuk Dairesi 2019/2375 E. , 2019/9269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından davalı personele fazladan ek ödeme yapıldığının tespit edildiğini, idarenin herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan, salt hatalı ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan istenebileceğini ileri sürerek; davalıya mevzuata aykırı olarak yapılan 6.970,51 TL fazla ödemenin, ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kendi kusurundan kaynaklı yapmış olduğu fazla ödemeleri isteyemeyeceğini, davanın, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 90 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 6.970,51 TL nin 13/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 03.05.2017 tarihli ve 2016/27 E. - 2017/6462 K. sayılı ilamı ile; " ...Mahkemece, dava açmaya yetkili makam olan ..."nın fiil ve iddia edilen fazla ödemeyi öğrendiği tarih tam olarak belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi geçmiş ise davanın zamanaşımı yönünden reddi, zamanaşımı süresi geçmemiş ise davanın esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; ..."na bağlı Sağlık Kurumları Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü"ne hitaben yazılan 16/03/2012 tarihli yazının bu kuruma hangi tarihte tebliğ edildiğinin sorulmasına rağmen kurumca ısrarla cevap verilmediği, 16/03/2012 tarihli yazının muhatabı olan davacı ..."nın 6098 sayılı TBK"nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihine kadar belgeyi tebliğ almamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 66. Maddesinde; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkının olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yılın geçmesi ile ; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 82. maddesinde ise, iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1. maddesinde ; " Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur." düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; zamanaşımı süresinin başlangıcı, davacı idarenin emir vermeye yetkili makamı olan ... İl Sağlık Müdürlüğü"nün " iş bu davanın açılması için olur verdiği " tarihtir. Her ne kadar, mahkemece; zamanaşımı definin değerlendirilmesi yönünden iş bu tarihin tespit edilmesi gerekiyor olsa da; ... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından ... İl Sağlık Müdürlüğü"ne dava konusu hususta bilgilendirme amaçlı yazının 02/07/2012 tarihinde yazıldığı, her halükarda bu tarihten itibaren dava tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; zamanaşımı definin reddine karar verilerek, işin esası incelenip değerlendirilerek sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.