3. Hukuk Dairesi 2019/1028 E. , 2019/9285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davacının davalıya ait oteli 01.01.2007 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, taşınmaza yaptıkları faydalı imalat bedellerinine ilişkin Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/38 D.iş sayılı dosyası ile 188.305 TL olarak hesap edildiğini ve ... 25. İcra Müdürlüğünden 2011/6679 esas sayılı takip dosyasından ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini istemiştir.
Davalı; davacı şirketin kira sözleşmesine aykırı olarak tadilat yapması nedeniyle açılan tahliye davasının kabul edilip ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, akde aykırı olarak yapılan tadilat bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşmeye göre imalat bedeli isteyemeyeceğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 34.485TL üzerinden itirazın iptaline ve bu miktar yönünden davalının ... 28. İcra Müdürülüğünün 2012/7746 esas sayılı dosyasındaki alacaktan mahsubuna karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2017/1607 Esas–2017/3081 Karar sayılı ve 14.03.2017 tarihli kararı ile; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek hüküm sadece alacağın takas mahsup edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ve takas mahsup talebinin reddi ile, bu kez 190.394,41TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Yargıtay"ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Somut olayda; mahkemece 34.485 TL üzerinden itirazın iptaline yönelik verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 2017/1607 Esas–2017/3081 Karar sayılı ve 14.03.2017 tarihli sayılı bozma ilamında; davacının sair temyiz itirazları reddedilerek hüküm sadece; itirazın iptaline karar verilen 34.485 TL"nin takas mahsubunun gerekip gerekmediği yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla mahkeme kararındaki davacı talebinden kabul edilen miktar olan 34.485 TL yönünden miktar itibariyle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece usuli kazanılmış hak kuralının ihlali mahiyetinde davalı aleyhine 34.485 TL"yi aşacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.