20. Hukuk Dairesi 2015/10902 E. , 2017/754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan çalışmalar sırasında ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı 1176.67 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İş bu taşınmaz üzerindeki meyve ağaçları 2003 yılından beri ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... ve ..."ın müşterek kullanımındadır." şeklinde şerh bulunmaktadır.
Davacı, çekişmeli taşınmazı satın alma yoluyla 1991 yılından itibaren kullandığını, davalılar ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürüp tespitin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tutanağında yer alan 2/B çalışmasıyla ilgili tespitin iptaliyle beyanlar hanesine fen bilirkişisinin 19/10/2012 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 673,00 m²"lik kısmın ..., (B) ile gösterilen 234,22 m²"lik kısmın ..., (C) ile gösterilen 194,49 m²"lik kısmın ..., (D) ile gösterilen 74,96 m²"lik kısmın ..."in fiili kullanımında olduğu hususu belirtilmek suretiyle tarla niteliğinde Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10/10/2013 tarih 2013/3484 E. - 9070 K. sayılı kararı ile "...Mahkemece, kurulan hüküm yerinde değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz evvelce yapılıp kesinleşen 2/B uygulama alanında kalmaktadır. Gerçek kişi tarafından açılan dava 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. madde gereğince yapılan çalışma sonucunda düzenlenen tutanağın beyanlar hanesinde kendisinin zilyet olarak gösterilmesi isteminden ibarettir. Orman Yönetiminin, taşınmazın orman olduğu iddiası ile açılmış bir davası ya da davaya katılımı söz konusu değildir. Orman Yönetiminin davada taraf sıfatı bulunmadığından yönetime karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gereklidir.
Kabule göre ise; mahkemece verilen kararla doğru sicil oluşturulmamıştır. Tespit tutanağının beyanlar hanesinde davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi ile yetinilip taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama alanında kaldığını belirten şerhin iptali doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacının davasının kabulüne; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mah. ... mevkii ...ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar
hanesine "iş bu taşınmazın rapora ekli (..."ın 29/04/2014 tarihli raporu) ölçü krokisinde (A) harfi ile gösterilen 673,00 m²"lik kısım ..., (B) harfi ile gösterilen 234,22 m²"lik kısım ..., (C) harfi ile gösterilen 194,49 m²"lik kısım ..., (D) harfi ile gösterilen 74,96 m² kısım ..."in kullanımındadır, taşınmazın tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışana çıkarılmıştır." ibaresi eklenerek tarla niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; davalı Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine; müdahil ormanın açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları 22/04/1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiş ve dava konusu parsel Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır. 2010 yılında ise 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın eylemli orman olmadığı meyve ve sebze bahçesi olarak kullanıldığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.