Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4386
Karar No: 2019/9319
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4386 Esas 2019/9319 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4386 E.  ,  2019/9319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında davalıya Muş Valiliği tarafından 2.204,69 TL tutarında inşaat malzemesi ile 1.963,35 TL tutarında çatı malzemesi verildiğini, ancak davalının köyde ikamet etmediğinin tespit edildiğini ileri sürerek; malzeme bedellerinin verildiği tarihlerden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen 21/12/2011 tarihli karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 02/04/2012 tarihli ve 2012/4207 E. 2012/8694 K. sayılı ilamıyla; Köye Dönüş Projesine ait şartname hükümlerine aykırı hareket eden davalıdan malzeme bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.763,04 TL’nin 03/07/2002 tarihinden, 1.427,80 TL’nin 14/09/2002 tarihinden itibaren işleyecek Ziraat Bankasının vadeli mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen 27/12/2012 tarihli karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 04/03/2013 tarihli ve 2013/2125 E. 2013/3417 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
    Bu aşamalardan sonra, davalının 22/04/2013 tarihinde yaptığı bireysel başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi; başvurucunun 18/04/2004 tarihinde 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında oluşturulan Muş Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna başvurarak zararının tazminini talep ettiği, Komisyonunun Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) ve 5233 sayılı Kanunun birbirinin tamamlayıcısı olması ve birbirini desteklemek amacıyla kullanılabileceği gerekçesiyle verdiği 04/08/2006 tarihli kararı ile KDRP kapsamında ayni yardım almayanlara 10.230,64 TL, KDRP kapsamında ayni yardım alanlara 5233 sayılı Kanundaki düzenleme gereği 7.190,80 TL’nin mahsup edilmesi suretiyle 3.039,84 TL tazminat ödenmesine karar verdiği, başvurucunun da daha önce KDRP kapsamında ev inşası için aynı yardım alması nedeniyle 3.039,84 TL ödeme yapılacak kişiler arasında yer aldığı, bu durumda başvurucunun 5233 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan 10.230,64 TL zararından KDRP nedeniyle oluşan katkının bir kez mahsup edilmesine rağmen 5233 sayılı Kanun ile ilgili bulunmayan bir sebeple açılan dava ile ayni yardım karşılığı olan bedelin iadesine karar verilmesinin başvurucu üzerinde aşırı ve orantısız bir yüke sebep olduğu, hakkın özüne dokunur bir şekilde ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği gerekçesi ile verdiği 20/04/2016 tarihli ve 2013/2734 başvuru numaralı kararında; Anayasa’nın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Muş Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi tarafından gönderilen dosyada yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davacının davasının reddine, davalı tarafından kesinleşen karar nedeniyle ödenen 13.054,49 TL’nin karar tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan tahsiline dair verilen 16/03/2017 tarihli karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 07/06/2018 tarihli ve 2017/16595 E. 2018/6594 K. sayılı ilamıyla;
    (...1-Dosyadaki yazılara, kararın Anayasa Mahkemesi kararına uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı kesinleşen mahkeme kararına istinaden davacı idareye dosyada bulunan ödeme makbuzlarından da anlaşılacağı üzere 9.900 TL ödeme yapmış; ayrıca 380 TL yargı harcı ödemek zorunda kalmıştır. Bu durumda sadece ödemiş olduğu bu paranın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte iadesini isteyebilir.
    Mahkemece de davacının ödeme yapmak için kullandığını ileri sürdüğü banka kredisinin faizi ve masrafı iade edilecek bedelden mahsup edilmiş ancak, bilirkişi raporuyla tespit edilen işlemiş faiz, asıl alacağa dahil edilmek suretiyle karar tarihi itibariyle faiziyle birlikte tahsiline karar verilerek, TBK"nın 121 inci maddesinde (BK 104/son) belirtilen faize faiz işletilmesi yasağına aykırı hüküm kurulmuştur.
    O halde mahkemece, davalının işlemiş faize yönelik talebinin reddiyle davacının maliyeye ödemiş olduğu 9.900 TL ve 380 TL yargı harcından oluşan asıl alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, faize faiz işletilecek şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir...)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve davacının davasının kabulü ile toplam 9.900 TL fazla ödeme ve 380 TL yargılama harcının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Mahkemece, bozma ilamına uyulması nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hak gereğince; hükmün sonuç kısmında davacıya yüklenen borç ile davalıya tanınan hakların (davacının davasının reddine, davalının maliyeye ödemiş olduğu 9.900 TL ve 380 TL yargı harcından oluşan alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesi şeklinde) gösterilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak yükümlülük ve hakların hatalı şekilde (davanın kabulü ile 9.900 TL ve 380 TL yargı harcından oluşan alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi suretiyle) gösterilmiş olması; usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi