Esas No: 2020/1065
Karar No: 2020/1322
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/1065 Esas 2020/1322 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ... Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain doğusu yol, batısı Hasan Kısır taşınmazı, kuzeyi ... ve hissedarlarına ait taşınmaz, güneyi ... taşınmazı ile çevrili takriben 8 dönüm fındık bahçesinin 30 sene kadar ... zilyetliği altındayken bu taşınmazı müvekkiline satarak zilyetliğini devrettiğini, taşınmazın halen iyi niyetli malik sıfatıyla müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu beyan ederek; Medeni Kanunun ilgili maddeleri gereğince dava konusu taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilmiş, hükmün davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.09.2005 tarih, 2005/5530 E.-6040 K. sayılı bozma ilamı ile "...Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastroyla ilgili ve henüz kesinleşmemiş taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görev sona erer ve davalara ait dosyalar kadastro mahkemesine re"sen devr olunur. Yine Kadastro Kanununun 26/son maddesi hükmüne göre de Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Kanun hükümleri uyarınca uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuş ... Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya ... Kadastro Mahkemesine devredilmiş, yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından dava konusu taşınmazın davacıya ait veraset ilamı doğrultusunda mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir evin "Yakup oğlu ..."e ait olduğu beyan edildiğinden tapu kaydının beyanlar hanesine "Kargir ev ... tarafından yaptırılmıştır." şerhinin düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dariresinin 07/10/2008 tarih ve 2008/8107 E. – 12315 K. sayılı ilamı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;"" Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dava, 16.01.1965 tarihinde tescil davası olarak açılmış, ancak yargılama sırasında arazi kadastrosu yapılması nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Orman Yönetimi, asliye hukuk mahkemesinde iken davaya müdahil olmuş,taşınmazın orman olduğunu iddia etmiş, bunun üzerine mahkemece Tarım ve Orman Bakanlığından alınan 28.04.1966 tarihli mütalaada orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Bundan sonra dava kadastro mahkemesinde görülürken herhangi bir orman araştırması yapılmamıştır. Ancak, 17.09.2007 tarihli keşif sonunda verilen fen bilirkişi raporunda yörede kesinleşen orman kadastrosunun varlığından sözedilmiştir. Dava,
1965 yılında açıldığına göre bu tarihten sonra yapılan orman kadastrosu eldeki dava nedeniyle kesinleşmez ise de taşınmazın orman olduğu iddia edildiğine ve aynı zamanda tutanağın malik hanesi açık bulunduğuna göre gerek bu iddianın araştırılması bakımından gerekse 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re’sen çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiler tarafından usûlünce araştırma yapılması gerekir. Mahkemece kesinleşmeyen orman sınırlandırmasına ait tutanak ve haritalar ile komşu taşınmazlara ait kadastro tesbit tutanakları getirtilmemiştir.
O halde; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme tutanakları ile orman kadastro haritası ve ayrıca komşu taşınmaz tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgeler ilgili yerlerden getirtilmeli, daha sonra önceki keşiflerde görev almamış bir fen elemanı ile uzman orman mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu begelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1/06/1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13/6/1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; taşınmazın orman olmadığı anlaşıldığı takdirde bu kez yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklardan zilyedliğin sürdürülüş biçimi kesin tarih ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, komşu taşınmazlara uygulanan kayıt varsa çekişmeli taşınmaz yönünün ne olarak nitelendirildiği araştırılmalı böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır."" denilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece 27.04.2012 tarih ve 2009/2 E. - 2012/44K. sayılı ilam ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekilince temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında, yerel mahkemece usulüne uygun orman araştırması ve zilyetlik araştırması yapılmadığı açıklamasına yer verilerek yerel mahkeme kararının bir kez daha bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyan yerel mahkemece eldeki temyiz incelemesine konu kararda bu defa;
1- Davanın kısmen kabul, kısmen reddine;
2 - ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 114 ada 32 parsel sayılı taşınmaz hakkında tutulan kadastro tutanağının iptali ile;
a) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfiyle gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, (C) harfiyle gösterilen 7529,19 m2 taşınmazın fındıklık ve kargir ev vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle ... TC kimlik numaralı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "Taşınmazın üzerindeki iki katlı kargir ev ... TC kimlik nolu ..."in kullanımında olup, halen kendisine aittir." şerhinin yazılmasına,
b) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (D) harfiyle gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, (D) harfiyle gösterilen 789,25 m2. taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle ... TC
kimlik numaralı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline,
c) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (F) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, (F) harfi ile gösterilen 1695,24 m2. taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile ... TC kimlik numaralı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "taşınmaz üzerindeki üç katlı kargir ev ... TC kimlik nolu ..."in kullanımında olup, halen kendisine aittir." şerhinin yazılmasına,
d) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (G) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, (G) harfiyle gösterilen 1551,68 m2 taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile ... TC kimlik numaralı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline,
e) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, (A) harfi ile gösterilen 21.485,86 m2. taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz ... TC kimlik nolu ... mirasçılarının kullanımındadır." şerhinin yazılmasına,
f) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen 2316,64 m2. taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz ... TC kimlik nolu ... mirasçılarının kullanımındadır." şerhinin yazılmasına,
g) 02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, (E) harfi ile gösterilen 3688,84 m2. taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz ... TC kimlik nolu ... mirasçılarının kullanımındadır." şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (C), (D), (F) ve (G) bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 18/11/2016 tarihli ek kararla "15.11.206 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen alanın yüzölçümü 3915,02 m2. olması gerekirken sehven 21.485,86 m2 olarak yazılmış, yukarıda anılan kanun hükmü gereğince mahkememizin 16/11/2016 tarih 2014/14 E.-2016/45 K. sayılı kararınının 2. maddesinin "e" bendinde geçen (A) harfi ile gösterilen 21485,86 m2 alanın 3915,02 m² olarak düzeltildiğine" dair tashih şerhi yazılmıştır.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede 1976 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu yapılmış, 1990 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılmış, 29.08.1991 de ilan edilmiş, ancak eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Genel arazi kadastrosu 2005 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının malik hanesi "davalı" olduğundan bahisle açık olarak gösterilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre; öncelikle 6831 sayılı Kanuna göre taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması idari işlem olup, mahkemece taşınmazın bir kısmına yönelik idareyi zorlayıcı nitelikte "Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır." şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan;
1-Çekişmeli taşınmazın (C), (D) ve (F) harfleriyle gösterilen bölümlerine yönelik olarak; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 sayılı Kanunun
14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2-02/07/2016 ve 15/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (G) harfiyle eski yol olarak gösterilen bölümün 1940 ve 1960 tarihli hava fotoğraflarında yol olarak gözüküp gözükmediği, yol değilse ne olarak gözüktüğü, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilerek yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, (G) harfiyle eski yol olarak gösterilen bölümün hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasfıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde varsa, bitki örtüsünün cinsi, yaşı ve ağaçların dağılımı, kapalılık oluşturup oluşmadığı hususları ile orman içi açıklık konumunda bulunup bulunmadıklarının ve kullanılan yerlerden olup olmadığının, tasarruf sınırı bulunup bulunmadığının bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak irdelenmesi istenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
3- Çekişmeli taşınmazın (A), (B), (E) harfleriyle gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; kural olarak kadastro hakimi infazı mümkün ve doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Yine HMK"nın 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amirdir. Buna göre; hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, yukarıda anılan kurala ve kanun hükmüne aykırı olacak şekilde gerekçeli kararın "hüküm" fıkrasının "e" bendinde (A) harfiyle gösterilen 21.485,86 m2 taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla"; "f" bendinde (B) harfiyle gösterilen 2.316,64 m2 taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla"; ve "g" bendinde (E) harfiyle gösterilen 3.688,84 m2 taşınmazın fındıklık vasfıyla, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla" Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi düzenli ve doğru sicil oluşturmaya engel olacak ve tereddüte yol açabilecek nitelikte olup anılan şekilde karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
1- Yukarıda birinci bentde açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2-İkinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/03/2020 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.